İdlib'deki başarı

Aşure yan yana gelmez diye düşünülen tatların karışımından oluşur.İşini bilen biri yaptığında tadına doyulmaz, acemi biri yaptığında onca malzeme ve emek çöp olur. Bu hafta, 15...

Aşure yan yana gelmez diye düşünülen tatların karışımından oluşur.
İşini bilen biri yaptığında tadına doyulmaz, acemi biri yaptığında onca malzeme ve emek çöp olur.

Bu hafta, 15 Ekim’e kadar silahtan arındırılmış bölgenin oluşturulması gereken İdlib’i konuşacağız.

İdlib de tam anlamıyla bir aşure  aslında.

Bir yanda Hayat Tahrir-i Şam yani HTŞ var.

El Kaide’den kopan “Şam’ın Fethi Cephesi”’ne 7’si büyük 100 kadar grubun katılımıyla kuruldu.

Astana süreci başladığında HTŞ  görüşmelere katılan diğer grupları davaya ihanet etmekle suçladı.

Ardından gruplar arasında savaş çıktı, yaklaşık bin 500 kişi öldü, çeşitli gruplar HTŞ’den koptu.

Bir diğer büyük grup da Suriye Kurtuluş Cephesi.

Ana nüvesini Ahrar el Şam oluşturuyor. 11 farklı büyük gruptan oluşan yaklaşık 50 bin kişilik bir yapı.

Bu karmaşaya, Taliban ve El Kaide bağlantılı, sayıları
7 bin civarında olan Uygurların örgütü Türkistan İslami Partisi’ni, Şişani adıyla bilinen sayıları 6 bin kişi olarak tahmin edilen Çeçen grupları, 600 civarında Avrupalı ve Suriye dışından gelen Arap cihatçıları ekleyin.

Yüzlerce büyük grup, habire taraf değiştiren küçük gruplar, şehrin Kuzey kesiminde her sokakta farklı bir grubun egemenliği gibi bir manzara buldu Türkiye karşısında.

Herkes silahtan arındırılmış bir bölge kurmanın imkânsız olduğunu düşünüyordu ama gördük ki neredeyse tüm gruplar, güvenlik kuşağı olacak bölgeden ağır silahlarını çekmeye başladılar.

Bu, MİT ve Genelkurmay’a ait bir başarı, görmezden gelinemez.

İdlib’de “olmak” için gelmiş binlerce kişinin olduğunu düşünürsek, 15 Ekim’e kadar güvenlik kuşağından çekilmeyen gruplar da çıkabilir ama fark etmez.

Tam bir katliam olacak savaş  yerine, sınırları çok daha dar bir operasyona döner süreç..

DEĞİŞEN BAŞKANLAR NE OLACAK?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin başına döndükten sonra metal yorgunluğu gerekçesiyle
bazı büyük şehir belediyelerinde değişikliğe gitmişti. Şu sıralar parti kulislerinde geçen bir senenin muhasebesi yapılıyor ve yaklaşan seçimlerde kim aday olur diye konuşuluyor.

- İstanbul’da Mevlüt Uysal’ın tekrar aday olmayacağı kesin. AK Parti’nin Uysal’ın yerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu aday göstereceği  iddiası ortaya atıldı ama başka bir sürpriz, başka çok önemli bir isim de aday olabilir diyenlerin sayısı çok fazla.

- Ankara’da mevcut başkan  Mustafa Tuna’dan memnun olan AK Partili sayısı az değil aslında. Ancak Melih Gökçek’siz ilk seçimde, muhalefetin göstereceği adaylara göre daha yüksek profilli ve özgül ağırlığı olan, Süleyman Soylu gibi, bir ismin aday olması gerekir diyenler daha fazla sayıda.

- Kulislere göre, Bursa’da, 1 Kasım 2015’te yüzde 53 civarında olan Ak Parti oylarının 24 Haziran’da  yüzde 46’lar seviyesine gerilemiş olması  Başkan Alinur Aktaş’ın şansını zora sokuyor.

- Balıkesir’de artan bir milletvekilliğini AK Parti kazandı. 24 Haziran’da  CHP’nin oy kaybettiği puan tablosu Başkan Zekai Kafaoğlu’nun şansını arttırdı.

BABALAR VE KIZLARI...

24 Haziran gecesi, seçim sonuçları açıklandıktan sonra çekilmiş bir fotoğraf bu, İstanbul’da olmayınca gözden kaçmış.

Yaş, konum ne olursa olsun babalar ve kızları arasındaki o özel ilişkiyi anlatan nadide bir kare bu benim için.

Fotoğrafta kızına sarılan baba, Tokat Atatürk Lisesi’nin 35 yıl müdürlüğünü yapmış olan bir öğretmen.

Sarıldığı kızı da, şimdi Ak Parti Grup Başkanvekili olan Özlem Zengin.

Güzel kare, kaybolup gitsin istemedim...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi yurttaş yetiştirme mecburiyeti... 19 Nisan 2024 | 164 Okunma Ortadoğu’da satranç başka türlü oynanır... 17 Nisan 2024 | 404 Okunma Hakkâri ve Şırnak’a bakıp, PKK terörünü anlamak… 14 Nisan 2024 | 442 Okunma Devlet aklı ve İsrail’e ihracat... 12 Nisan 2024 | 323 Okunma Bayramdan sonra ekonomi… 10 Nisan 2024 | 332 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar