Mısır ve AB'nin çifte standardı

AB kamuoyu, AB temsilcilerinin Mısır’da onlarca insanı idam eden bir diktatörle iş birliği yapması karşısında niçin sessiz? AB üyesi ülkelerdeki medya ve özellikle Türkiye’de “özgürlükler üzerine her türlü yalanı manşet yapan” gazeteciler Mısır ile ilgili olarak tek satır yazmamaya özen göstermekteler..

İşte yıllardır AB’nin çifte standardı üzerine dediklerimiz ve yazdıklarımız bugünlerde Mısır’da doğrulanmakta ve sergilenmekte.

Mısır’da demokratik seçimlerle seçilen devlet başkanı Mursi’yi kanlı bir askeri darbe ile deviren diktatör Sisi yıllardır sayısız insanın katledilmesinin sorumlusu olarak dünya kamuoyu nezdinde lanetlenirken AB Komisyonu temsilcileri ve AB üyesi bazı ülkelerin yöneticileri Mısır’da şaibeli bir zirvede boy göstermekteler.

Daha çok yeni, 20 Şubat 2019 tarihinde 9 genç idam edildi. Üstelik hiçbir suçları olmadığı halde. İşkence altında alınan ve zorla imzalatılan ifadeleri nedeniyle tüm insan haklarının çiğnendiği bir mahkeme tarafından yargılandılar. İdama mahkûm edildiler. Öldürüldüler. Onların katili Mısır’ın diktatörü Sisi’nin Suriye’deki diktatör Esed’den hiçbir farkı yok!

Mısır’ın turistik beldesi Şarm el Şeyh’te Pazar ve Pazartesi günleri gündeme gelen zirveye katılan AB Komisyonu temsilcileri ve bazı AB üyesi ülkelerin yöneticilerinin acaba 20 Şubat 2019 tarihinde adil olmayan bir yargılanma sonucu idam edilen gençlerden biri olan Mahmud El Ahmedi'nin mahkemede kendisine 'suçunu kabul ettin' diyen hâkime verdiği yanıtın görüntülerinden de haberleri olmadı mı?  Ahmedi, o görüntülerde "Bize işkence yaptılar. Yapan isimler de burada isterseniz onları gösterebilirim ama başıma ne gelir bilmiyorum. Bize verilen elektrik Mısır'a 20 yıl yeterdi" sözleri AB’yi temsil edenlerin vicdanını hiç mi sızlatmadı?

21 aktif üyenin yer aldığı Arap Birliği ülkeleri liderlerinin yarısının katılmadığı bu şaibeli zirvede güvenlik ve iklim değişikliği gibi ortak stratejik konularda iş birliğinin artırılmasının yanı sıra yatırım ve ekonomik kalkınma konuşuldu. Zirvede ayrıca Filistin sorunu, Libya’daki gelişmeler ve Suriye ile Yemen'deki savaşların masaya yatırıldı. Ancak boşuna! Çünkü Arap ülkelerinin yarısının temsil edilmediği ve geriye kalanların bazılarının da çok alt düzeyde katıldığı bu zirvede konuşulanların fazla bir anlamı olmayacak.

O nedenle haklı olarak sormak istiyoruz. Böylesine şaibeli bir zirveye Mısır’da elik kanlı bir diktatörün konuğu olarak katılmaya değer miydi?

AB değerlerinin tümünün çiğnendiği bir ülke konumunda olan Mısır’a giden AB liderleri ve AB Komisyonu yetkilileri sergiledikleri bu çifte standart ile tüm dünya kamuoyu nezdinde AB’nin imajına da zarar verdiler. Anlaşılan bazı AB üyesi ülkelerin ekonomik çıkarları hem AB’nin imajından hem de AB’nin insan hakları ya da özgürlükler gibi değerlerinden daha önemli. 

Diktatör Sisi’ye savaş uçakları satan, dev enerji anlaşmaları yapan ve Mısır’da insan haklarını ayaklar altına alan bir rejimle ticari ilişkileri geliştiren bazı AB üyesi ülkeler Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta dile getirdiği “Demokratik bir Müslüman ülke olan Türkiye’yi Müslüman olduğu için AB üyesi yapmak istemiyorlar” sözlerini de kanıtlamaktalar. Çünkü “Müslüman ülkelerde demokrasinin olmaması” ve “Müslümanların eli kanlı diktatörler tarafından ezilmesi” ticari ilişkileri de kolaylaştırıyor anlaşılan.

Müslüman ülkelerde demokratik seçimlerle sorunlu bir AB aslında en başta kendi değerleri ile çelişmekte. AB’nin bu konudaki bakışı maalesef “AB için demokrasi, Müslüman ülkeler için ise diktatörlükler tercihimizdir” şeklinde özetlenebilir. Acı ama gerçek.

AB liderlerinin Mısır’da düzenlenen zirveye katılmasına sert tepki gösteren Türkiye Devlet başkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın; AB Komisyonu Başkanı Juncker, AB Konseyi Başkanı Tusk ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Mogherini’ye doğrudan seslenerek, “Nerede sizin ilke ve değerleriniz? Hepinize yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı. Bence Sayın Kalın’ın dediklerine eklenecek başka bir söz yok!

 

 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
LİBYA TERÖRİSTLERİN ELİNE GEÇMEMELİ 27 Aralık 2019 | 130 Okunma FRANSA'DA "MACRON, DÉMİSSİON!" SESLERİ YÜKSELİYOR 08 Aralık 2019 | 143 Okunma "AB'NİN SAMİMİYETSİZ VE İKİ YÜZLÜ TUTUMU" 23 Kasım 2019 | 73 Okunma KIBRISLI RUMLAR: "EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRKTÜR!" 17 Kasım 2019 | 209 Okunma DİYARBAKIR'DA BİR AP MİLLETVEKİLİ: TOMAS ZDECHOVSKY 13 Kasım 2019 | 211 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar