AVRUPA PARLAMENTOSU'NDA YENİ VE ZOR BİR DÖNEM BAŞLIYOR

<p>Se&ccedil;imlerin sevindirici sonu&ccedil;larından biri se&ccedil;imlere katılımın son 20 yılın en y&uuml;ksek katılımı olmasıydı. Se&ccedil;menler se&ccedil;imlere katılım oranını...

<p>Se&ccedil;imlerin sevindirici sonu&ccedil;larından biri se&ccedil;imlere katılımın son 20 yılın en y&uuml;ksek katılımı olmasıydı. Se&ccedil;menler se&ccedil;imlere katılım oranını y&uuml;zde 50.5 d&uuml;zeyine &ccedil;ıkararak artık Avrupa Parlamentosu se&ccedil;imlerine ilgi g&ouml;sterdiklerini sergilediler. Beş yıl &ouml;nceki se&ccedil;imlerle kıyaslandığında y&uuml;zde 8&rsquo;lik bir artış olduğunu g&ouml;rmekteyiz. Almanya &ouml;zelinde de aynı gelişme g&uuml;ndeme geldi. Beş yıl &ouml;nce y&uuml;zde 48,1 olan Avrupa Parlamentosu se&ccedil;imlerine katılım bu yıl y&uuml;zde 61,5 oldu. &Ouml;zellikle 24 Eyl&uuml;l 2017 yılında yapılan Almanya federal se&ccedil;imlerine (Bundestag) katılımın y&uuml;zde 76,2 olduğunu hatırlatacak olursak 26 Mayıs 2019&rsquo;da Avrupa Parlamentosu se&ccedil;imlerinde y&uuml;zde 61,5 rakamı olduk&ccedil;a y&uuml;ksek diyebiliriz.</p> <p>Bir&ccedil;ok &ldquo;tatsız&rdquo; ve &ldquo;olumsuz&rdquo; se&ccedil;im sonucuna rağmen sevindiğimiz sonu&ccedil;lardan biri de Hollandalı aşırı sağcı pop&uuml;list ve tescilli &ldquo;İslam ve M&uuml;sl&uuml;man d&uuml;şmanı&rdquo;&nbsp; Geert Wilders ile partisi PVV&rsquo;nin tamamen parlamento dışı kalması yani se&ccedil;ilememesi oldu. Her ne kadar onun oylarını rakibi Thierry Baudet (FvD) aldıysa da, o da ancak 3 milletvekili &ccedil;ıkarabildi. Avrupa genelinde aşırı sağcı pop&uuml;list partiler &ccedil;ok başarılı olsalar da Hollanda&rsquo;da bu başarıyı yakalayamadılar.</p> <p>Avrupa Parlamentosu se&ccedil;imleri AB&rsquo;nin en &ouml;nemli &uuml;lkelerinden Almanya ve Fransa i&ccedil;in de yeni gelişmeleri beraberinde getirmeye aday.</p> <p>Almanya&rsquo;da federal d&uuml;zeyde CDU/CSU ve SPD&rsquo;nin oluşturduğu koalisyon h&uuml;k&uuml;metinin &ldquo;daha ne kadar devam edeceği&rdquo; sorusu olduk&ccedil;a akt&uuml;el hale geldi. Angela Merkel&rsquo;in partisi CDU y&uuml;zde 22,6 oy oranı ile birinci parti konumunu korudu ancak y&uuml;zde 7,5 oranında oy kaybetti. CSU oy oranını y&uuml;zde 1 arttırarak ancak y&uuml;zde 6,3 oy oranı ile &ldquo;durumunu idare&rdquo; edebildi. Koalisyon ortağı SPD ise b&uuml;y&uuml;k bir hezimete uğradı. SPD bu se&ccedil;im yenilgisi ile aslında yenilgiler serisine bir yenisini ekledi.Y&uuml;zde 11,4 oranında oy kaybeden SPD y&uuml;zde 15,8 oranına d&uuml;şt&uuml;.&nbsp;</p> <p>Almanya&rsquo;da se&ccedil;imlerin kazananı beklediğimiz gibi Yeşiller oldu. Oy oranlarını y&uuml;zde 9,8 arttırarak y&uuml;zde 20,5 gibi b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde ettiler. Bu se&ccedil;im başarısının federal d&uuml;zeyde olması hem tarihi hem de &ccedil;ok anlamlı. Siz okurlarımızın bu başarıyı tam olarak g&ouml;rmeleri i&ccedil;in CDU, SPD ve Yeşiller&rsquo;e oy veren se&ccedil;men sayısını sunmak istiyorum. Almanya&rsquo;da birinci parti konumunda olan CDU&rsquo;nun se&ccedil;men sayısı 8.437.093. Hezimete uğrayan SPD&rsquo;nin ise 5.914.953. Buna karşın Yeşiller&rsquo;i se&ccedil;en se&ccedil;menlerin sayısı 7.675.584! Yani CDU&rsquo;dan 800 binden daha az ve SPD&rsquo;den neredeyse 1,8 milyon daha fazla. Bu se&ccedil;im sonu&ccedil;larının ardından SPD&rsquo;de yeni bir başkan ve y&ouml;netim se&ccedil;ileceğinden emin olabiliriz. Ancak bu ne değiştirebilir? SPD i&ccedil;inde federal koalisyondan ayrılmak isteyenlerin sayısı ve baskısı da artacaktır.&nbsp;</p> <p>Avrupa Parlamentosu se&ccedil;imleri AB&rsquo;nin en istikrarlı ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; &uuml;lkesi Almanya&rsquo;da federal d&uuml;zeyde yeni bir koalisyon modeli (CDU/CSU-Yeşiller koalisyonu) i&ccedil;in bir işaret olarak da g&ouml;r&uuml;lebilinir. Alman se&ccedil;menlerin artık SPD&rsquo;ye g&uuml;venlerinin kalmadığı ve dolayısıyla hali hazırdaki federal koalisyonun &ccedil;oğunluğunu yitirdiği ortada.&nbsp;</p> <p>AB&rsquo;nin diğer g&uuml;&ccedil;l&uuml; &uuml;lkesi Fransa&rsquo;da da durum farksız. Se&ccedil;imlerin kazananı Marine Le Pen. Partisi &ldquo;Rassemblement National&rdquo; y&uuml;zde 24,9 oy oranı ile birinci parti oldu. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron&rsquo;un partisi LREM y&uuml;zde 21,5 oy oranı ile ancak ikinci olabildi. Yeşiller, Fransa&rsquo;da da başarılı oldular ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; sıradalar. Oy oranları y&uuml;zde 12,8!</p> <p>Marine Le Pen şimdi kendisi gibi İtalya&rsquo;da se&ccedil;imleri kazanan LEGA&rsquo;nın Başkanı ve İtalya İ&ccedil; İşleri Bakanı en başta olmak &uuml;zere diğer başarılı se&ccedil;im sonu&ccedil;ları alan aşırı sağcı pop&uuml;list partilerle birlikte Avrupa Parlamentosu&rsquo;nda g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir grup kurmaya kararlı. Ancak Fransa&rsquo;da da iktidara talip. Cumhurbaşkanı Macron&rsquo;un bundan b&ouml;yle işi daha da zor olacağa benziyor.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak bu se&ccedil;imden sonra Avrupa Parlamentosu&rsquo;nda hi&ccedil;bir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bir d&ouml;nem başlıyor. Ancak 179 milletvekiline sahip olabilen EPP (Hristiyan demokratlar) ve 150 milletvekiline sahip olabildiği i&ccedil;in hala başarılı sayılan S&amp;D (sosyal demokratlar) birlikte artık &ccedil;oğunluğa sahip değiller! Liberallerin (ALDE) milletvekili sayısı şu anda 107. Şu anda diyorum, &ccedil;&uuml;nk&uuml; daha bu rakamlar değişebilir. Şimdi pazarlıklar başlıyor. İlk olarak grupların son halini almasını beklemek gerek. O zaman gruplar ve kesin milletvekili sayıları &uuml;zerine konuşabiliriz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; grupların g&uuml;c&uuml; bu pazarlıklar sonucu artacak ya da azalacak.</p> <p>İşte asıl pazarlıklar da ondan sonra başlayacak. Yeni Avrupa Parlamentosu Başkanı, başkanlık divanı, komisyon ve komite başkanları ve &uuml;yeleri gibi konular &ccedil;ok karmaşık ve renkli pazarlıklar sonucu se&ccedil;ileceğe benziyor. EPP artık S&amp;D ile birlikte parlamentoya y&ouml;nelik kararlar alamayacak. En azından &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; bir ortağa ihtiya&ccedil;ları var. Ya da artık parlamento i&ccedil;indeki koalisyonlar hi&ccedil; alışık olmadığımızı renklerden oluşacaklar.</p> <p>T&uuml;m bunların ardından asıl sorunu yeni AB Komisyonu&rsquo;nun se&ccedil;iminde yaşayacağız. AB Liderleri i&ccedil;in artık kolay anlaşabilecekleri bir Avrupa Parlamentosu yok. Parlamentoda &ccedil;oğunluğu sağlayarak istedikleri isimleri se&ccedil;tirmeleri hi&ccedil; kolay olmayacak.</p> <p>Yeni Avrupa Parlamentosu&rsquo;nun T&uuml;rkiye-AB ilişkisi a&ccedil;ısından oynayacağı rol&uuml; yazmak şu an i&ccedil;in erken olur. Perşembe g&uuml;n&uuml; parlamentonun T&uuml;rkiye ya da T&uuml;rk k&ouml;kenli milletvekilleri ile ilgili değerlendirmelerimi de yapacağım. G&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z gibi daha yazacak ve konuşacak &ccedil;ok konumuz var.</p> <p>Yeni Avrupa Parlamentosu &ldquo;hayırlı olsun&rdquo; diyelim şimdilik.</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p>

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
LİBYA TERÖRİSTLERİN ELİNE GEÇMEMELİ 27 Aralık 2019 | 130 Okunma FRANSA'DA "MACRON, DÉMİSSİON!" SESLERİ YÜKSELİYOR 08 Aralık 2019 | 143 Okunma "AB'NİN SAMİMİYETSİZ VE İKİ YÜZLÜ TUTUMU" 23 Kasım 2019 | 73 Okunma KIBRISLI RUMLAR: "EN İYİ TÜRK, ÖLÜ TÜRKTÜR!" 17 Kasım 2019 | 209 Okunma DİYARBAKIR'DA BİR AP MİLLETVEKİLİ: TOMAS ZDECHOVSKY 13 Kasım 2019 | 210 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar