Takviye hap meselesi

Bu sorunun yanıtı net ve açık: “Gerekiyorsa” evet! Gerekip gerekmediği kararını da bir beslenme uzmanı ya da egzersiz danışmanı/spor hocasının değil, sağlığınızı izleyen doktorunuzun...

Bu sorunun yanıtı net ve açık: “Gerekiyorsa” evet! Gerekip gerekmediği kararını da bir beslenme uzmanı ya da egzersiz danışmanı/spor hocasının değil, sağlığınızı izleyen doktorunuzun vermesi lazım.

Sağlığımızı güçlendirmek için biz de bir destek almalı mıyız? Yanıtım net ve açık: Sadece “gerekiyorsa” evet! Gerekip gerekmediği kararını da sizin değil, bir beslenme uzmanı ya da egzersiz danışmanı/spor hocasının da değil, sağlığınızı izleyen, ondan sorumlu olan doktorunuzun vermesi lazım.
Bu kural “mutlaka bir takviye kullanmanın zorunlu olduğu durumlarda” bile geçerli.
Mesela hamilelikte folik asit ve/veya DHA (omega-3) takviyesi her anne adayına lazım.
Menopoza giren ve kemik erimesi tehdidi ile baş başa kalan bir kadının da magnezyum, K2 vitamini, D vitamini, kalsiyum takviyesine ihtiyacı olabiliyor.
Biraz daha ileri gidelim: Uyku sorunları nedeniyle melatoninden, valeryan desteklerden, bağışıklığını güçlendirmek için umclaoba veya sambucus özlerinden istifade etmesi gerekenler de var.
Ama bu durumların bile her biri için söz konusu desteklerin hangi dozlarda, ne zaman ve ne süre ile kullanılmaları gerektiğine doktorların karar vermesi lazım.
Takviye önerileri için başvurabileceğiniz bir başka uzman ise eczacılar olmalı.
Ancak onların da bu ürünler konusunda biraz daha detaycı, dikkatli, ilgili ve bilgili olmaları şartıyla.

Kimlerin probiyotik takviyeye ihtiyacı var

Bilinçli takviye kullanma kuralı probiyotik takviyelerinden faydalanmak söz konusu olduğunda da geçerli. Bilelim ki herkesin ama herkesin mutlaka bir probiyotik hapı yutması gerekmiyor. Daha da mühimi hangi probiyotiğin, hangi dozda, ne süreyle, nasıl bir stratejiyle kullanılacağı kararını da mutlaka ama mutlaka doktorlara bırakmak gerekiyor.
Tavsiye üzerine kullandığınız probiyotikler ise emin olun çöpe gidiyor. Mühim bir ayrıntı da şudur: Ülkemiz yavaş yavaş bir takviye hap çöplüğü haline gelme yolunda masum adımlarla ilerliyor. Piyasada satılan probiyotik takviyelerin sayısı ve kalitelerine bakıldığında da aynı “hazin tablo”nun söz konusu olduğu anlaşılıyor. Bu takviyelere avuç dolusu para yatırmadan önce şu sorulara cevap aramamız gerekiyor:
Ben bu takviyeleri besinlerle de kazanamaz mıyım?
İlave olarak ek takviye şeklinde kullanmak zorunda mıyım?
Eğer kullanmam gerekiyorsa bana en uygun olanı (etkinlik, kalite ve fiyat açısından) hangisi olabilir?
Başlıktaki sorunun en kısa yanıtı ise özetle şudur:
Bağışıklık gücü zayıf
Bağırsak düzeni bozuk
Şişkinlik, gaz sorunu büyük
Kabızlık, ishal problemleri yoğun olanların probiyotik destek kullanmaları gerekebiliyor.
Hangi probiyotikler, ne dozda, ne süre ile sorularının yanıtlarını ise doktorlarının vermesi lazım.

Alzheimer rakamlarına dikkat!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni yaşınız kutlu olsun... Epigenetik yaş 25 Nisan 2024 | 391 Okunma Epigenetik besinlerde ilk 10 22 Nisan 2024 | 438 Okunma Beslenmede yeni bir çağ başlıyor 20 Nisan 2024 | 520 Okunma Yeni bir iyi hayat sırrı: Sinaptik plastisite 18 Nisan 2024 | 534 Okunma Hangi vitamin daha değerli 15 Nisan 2024 | 729 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar