Çocuk obezitesinde şampiyonluğa oynuyoruz

Çocuk obezitesi ile mücadele öncelikle evlerimizde ve okullarda başlamalı. Okul kantinlerinde ne satılıyor, yemeklerde ne veriliyor, sportif anlamda neler yapılıyor takibe alalım. Yaklaşık üç milyon civarında obezimiz...

Çocuk obezitesi ile mücadele öncelikle evlerimizde ve okullarda başlamalı. Okul kantinlerinde ne satılıyor, yemeklerde ne veriliyor, sportif anlamda neler yapılıyor takibe alalım.

Yaklaşık üç milyon civarında obezimiz var. Bunun iki milyona yakını da maalesef çocuklar ve gençlerimiz.
Bu rakam bize, 20-30 yıl sonraki nüfusumuzda en az bu rakama yakın kalp hastası, hipertansiyonlu, artritli, bellek sorunlu ve hatta kanser hastasının olacağını anlatıyor.
Lütfen duyarlı olalım. Lütfen uyumayalım. Lütfen ilgilileri ısrarla uyaralım. Bu çok mühim tehlikeye lütfen daha dikkat!
Çocuk obezitesi ile mücadelenin öncelikle evlerimiz ve okullarda başlaması gerektiğini unutmayalım. Okul kantinlerinde ne satılıyor, yemeklerde ne veriliyor, sportif anlamda neler yapılıyor takibe alalım.
Eğitim programlarında beslenme ve aktivitede neler öğretiliyor bilgilenelim. Bu süreçlerde müdahil ve yardımcı olalım. Biliniz ki yeni çağın vebası yukarıda saydığım hastalıklardır. Obezite tüm bu hastalıkların anasıdır. Obezitenin orkestra şefi de fruktoz yüklü şeker bombası meşrubatlardır.

Zayıflamak palavra mı?

Bedeninizin orasına burasına biriken vıcık vıcık aşırı yağdan mı şikayetçisiniz? Özellikle karın, göbek bölgeniz yağlı ise hedefiniz daha zayıf olmak değil, daha yağsız olmak!
Kilo vermek değil, yağ eritmek olmalı. Sorunun sadece diyetle çözülemeyeceği de asla unutulmamalı. Yağ kaybı hedeflendiğinde mutlaka ama mutlaka egzersiz de yapılmalı.
Her gün en az 7 bin 500 adım atılıp 3 defa 20 tekrar çömelme antrenmanı yapılmalı. İşi sadece diyetle çözmeye kalkmanın, yağların yanında kas da yaktığı akılda tutulmalı.
Özeti şu: Benim eski formül yani yediğinin yarısı, yaptığının iki katı formülü hâlâ geçerli. Ama sanırım ona şu da eklenmeli: Yediklerinizin en zararsızı yapabileceğinizin daha fazlası...

Demir mi biotin mi?

Sorularınızın yoğunluğuna bakılırsa sanki yeni bir salgın sağlık sorunu söz konusu. Adı da
saç dökülmesi.
Kadın, erkek, genç, yaşlı fark etmiyor, çoğu insan saç sorunlarına çare arıyor. Konunun özü şu: Herkes saç dökülmesini zaman zaman az çok yaşar. Saç dökülmesinin otuza yakın da nedeni var. Ama ilk sırayı stres, hormonal dengesizlik, mikrobik hastalıklar, mantarsal bulaşmalar ile bazı elzem maddelerin eksikliği alıyor.
Biotin, demir, çinko, D ve B12 vitamini ile omega 3 azlığı bu eksikliklerin en sık görülenleri. Ve bence en önemlileri...
Siz yine de ilk sıraya biotin azlığını, ardına da demir noksanlığını ekleyin.

Hangi pilav? Hangi patates? Hangi makarna?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni yaşınız kutlu olsun... Epigenetik yaş 25 Nisan 2024 | 464 Okunma Epigenetik besinlerde ilk 10 22 Nisan 2024 | 439 Okunma Beslenmede yeni bir çağ başlıyor 20 Nisan 2024 | 520 Okunma Yeni bir iyi hayat sırrı: Sinaptik plastisite 18 Nisan 2024 | 534 Okunma Hangi vitamin daha değerli 15 Nisan 2024 | 729 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar