Kalp krizleri önlenebilir mi?

Ailesi ve sevenlerine baş sağlığı diliyor, bu vesile ile de şu mühim soruyu gündeme getirmek istiyorum: Kalp krizlerinin teşhis ve tedavisi kadar “nasıl önlenebilecekleri” ile de ilgilenmemiz gerekmez mi?  Bu soru...

Ailesi ve sevenlerine baş sağlığı diliyor, bu vesile ile de şu mühim soruyu gündeme getirmek istiyorum: Kalp krizlerinin teşhis ve tedavisi kadar “nasıl önlenebilecekleri” ile de ilgilenmemiz gerekmez mi?  Bu soru birkaç ay önce yaşadığımız bir başka problemin de yanıtını verecek. Hatırlayalım: İki ay kadar önce Sayın Deniz Baykal da yine benzer bir “damar sorunu” nedeniyle kalp değil ama beyin krizi geçirmişti. Çok iyi biliyoruz ki her ikisinin de nedenleri ve önlemleri neredeyse aynı. Her ikisini de önlemenin yolu öncelikle o krizlerin nedenlerini anlamak ve onları ortadan kaldırmaktan geçiyor. Yani sonuca katlanmak yerine sebebe odaklanıp onları ortadan kaldırmak daha akılcı. Bugün HÜRRİYET’te, yarın da KELEBEK’te “kalp krizlerini önlemenin yol haritası”nı özetlemeye çalışacağız. Buyurun...

O KRİZLERİN EN AZ % 90’I ÖNLENEBİLİR

Önce şu bilginin altını bir çizelim: Çok özel birkaç durum dışında kalp krizlerinin her türlüsü önlenebilir. Yeter ki siz risk düzeyinizi bilip önlem almak için erkenden harekete geçin. Yeter ki doktorlarınızın önerilerini dikkatle dinleyin. Bilgili ve kararlı bir hasta olun. Şunu da unutmayın: Kalp krizi sadece erkek ve yaşlıların sorunu değildir. Gençler ve kadınların da kalp krizi geçirme ihtimalleri var. Şunu bile söyleyebiliriz: Erkeklerle kadınların, gençlerle yaşlıların kalp krizi geçirme olasılığı bakımından aralarında ciddi bir fark da söz konusu değil. Şu notu da düşelim: Bazı insanlar kalp krizi geçirmeye diğerlerinden daha fazla meyillidir. Muhtemel bir krize zemin hazırlayan nedenlerinse neredeyse tamamı net ve açık olarak bilinmektedir. İyi haber ise şudur: Kalp krizine götüren risk faktörlerinin çok azı kontrolünüzün dışında, önemli bir kısmı kontrol altına alınabilir şeylerdir.

KALBİNİZ SİZDEN İLGİ VE SAYGI BEKLİYOR

Kalp marifeti büyük, yapısı muhteşem, topu topu 300 gram ağırlığında bir organdır. Dört odacık, çok sayıda kapakçık, muhteşem bir kas, damar ve sinir sistemi organizasyonundan oluşan bu muhteşem pompa inanılmaz işler başarır. Büyüklüğü ise topu topu yumruğunuz kadardır. Bu kendi küçük marifeti büyük organ bedeninizdeki tüm organ, doku ve hücrelerin oksijen ve besin ihtiyaçlarını 24 saat, 7 gün, 365 gün üzerinden bir ömür gık bile demeden karşılar. Peki o hiç yorulmaz mı? Tabii ki onun da yorulmaya hakkı olabilir ama “dinlenme” yani “mola isteme” şansı hiç yok. Eğer iyi bakılırsa size son nefesinize kadar ciddi bir sorun çıkarmadan hizmet eder. Ama bir şartla: Kalbin kendisinin de oksijenli kana gereksinimi var ve o bu gereksinimini “koroner arterler” denilen, onu tepesinden tabanına kadar adeta bir taç gibi sarmalayan damarlar ile karşılar. Yeter ki siz o damarları tıkayabilecek yanlışları yapmayın! Yeter ki siz o yanlışların farkına erkenden varın. Yeter ki siz sonuca katlanmayı beklemeyip erken davranın. Yeter ki kalbinize ilgi ve saygı gösterin. Eğer bunu yaparsanız kalbiniz sizi kolay kolay yolda bırakmaz.

KALP KRİZLERİ NASIL OLUŞUYOR?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni yaşınız kutlu olsun... Epigenetik yaş 25 Nisan 2024 | 85 Okunma Epigenetik besinlerde ilk 10 22 Nisan 2024 | 437 Okunma Beslenmede yeni bir çağ başlıyor 20 Nisan 2024 | 519 Okunma Yeni bir iyi hayat sırrı: Sinaptik plastisite 18 Nisan 2024 | 528 Okunma Hangi vitamin daha değerli 15 Nisan 2024 | 728 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar