Dış finansman ilişkilerimizin barometresi cari açık artarken

Ankara büromuzun eylül ayı cari açığını ele alan haberi, 2016 yılında 32 milyar dolarlara gerileyen cari açığın eylülden eylüle son bir yılda 39 milyar doları aştığını, yıl...

Ankara büromuzun eylül ayı cari açığını ele alan haberi, 2016 yılında 32 milyar dolarlara gerileyen cari açığın eylülden eylüle son bir yılda 39 milyar doları aştığını, yıl sonunda 45 milyar dolar seviyesine ulaşabileceğini gösteriyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşları ve finans kuruluşlarının raporları açısından barometre özelliği taşıyan cari açıktaki bu artış yeni önlemlerin gerektiğini ortaya koyuyor.

Yabancı reyting kuruluşları ve finans kuruluşlarının son yıllardaki Türkiye değerlendirmelerinde ön sırada dikkat ettikleri konu cari açıktır. Cari açığımızın arttığı dönemde kırılganlığımızın arttığını belirten olumsuz raporlarıyla karşılaşırız. Cari açığın düştüğü dönemlerde ise bize daha olumlu yaklaştıklarını gösteren açıklamalarına raporlarında yer verirler.

AK Parti iktidarının ilk yıllarında 9-10 milyar dolar seviyesinde olan cari açığımız 2008 krizine kadar önemli artış göstermediği için, bizimle ilgili değerlendirmeler olumluydu. Buna bağlı olarak dünyada o dönem bol olan likiditeden yararlanarak, yatırımlarımızı, üretimimizi, ihracatımızı, büyümemizi ve istihdamımızı hızla artırdık.

Bizim cari açığımızın en önemli kalemi olan enerji fiyatlarındaki hareketler, zaman zaman düşüşler nedeniyle bize fayda sağlarken, arttıkları dönemlerinde ise bizim için olumsuz tabloların ortaya çıkması sonucunu getiriyor.

2000’li yılların başlarında petrolün varil fiyatı, 24-25 dolar iken 2008 yılında krizle 142 dolarlara kadar çıkınca bizim cari açığımız da 2011 yılında 75 milyar dolarlarla en yüksek seviyesini gördü. Gayri safi hasılanın yüzde 10’u seviyesine yükseldi. Daha sonra gerileyerek 2016 yılının başında petrolün varil fiyatı 30 doların altını görünce, o yıl enerji faturamız 27 milyar 154 milyon dolar seviyesine kadar indiği için cari açığımız da 32 milyar 605 milyon dolar seviyesine geriledi. Ancak yine bunun içersinde de enerji ithalatının faturası yine yüksek orandaydı. 2017 yılında petrolün varil fiyatı 53 dolar seviyesine çıktı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Diyarbakır’dan TSO Başkanı Mehmet Kaya’dan bir kötü bir iyi haber 01 Ekim 2018 | 259 Okunma Müteahhitlerden “kamuya iş yapılamaz hale gelindi” uyarısı 28 Eylül 2018 | 308 Okunma “Aykırı ses olmadan doğru yol bulunmaz” yazımın okuruma hatırlattığı... 27 Eylül 2018 | 159 Okunma “Aykırı ses olmadan doğru yol bulunamaz” 26 Eylül 2018 | 245 Okunma Güven ve kriz... 25 Eylül 2018 | 139 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar