Türkiye tehlikeli sularda seyrederken
En yüzsüz bulduğum durum, emperyalist müdahalelerin yol açtığı sonuçları, oldubitti olarak kabul edip üzerinde yorum yapmaktır. Yeni gerçek bu abi, naapalım, diye yüzüne bakıyor, “Halep...
En yüzsüz bulduğum durum, emperyalist müdahalelerin yol açtığı sonuçları, oldubitti olarak kabul edip üzerinde yorum yapmaktır. Yeni gerçek bu abi, naapalım, diye yüzüne bakıyor, “Halep düşerse savaş çıkar.” Halep neresiydi, hangi ülkenin “malı” idi, anımsayan var mı? Esad güçleri Halep’i geri alırsa veya Kürtler oraya girerse üçüncü dünya savaşı çıkarmış. Halep yüzünden, kimse dünya savaşı çıkarmaz.
Allah’ın cezasına dönüşen bu lanetli topraklar, sadece, eğer kapitalizm ve emperyalist güçlerin çıkarları bir bahane arıyorlarsa gerçekten.. bölgesel ve küresel yeni bir yıkımı ve inşayı kaçınılmaz olarak dayatıyorsa savaşa yol açar. Tabii öncelikle, “asılların da karıştığı”, bölgesel. Şu aşamada aralarındaki bu it dalaşında arazidekileri birbirine kırdırmakla geçiştirirler. Birbirlerinin çıkarlarını dengelerler.
Emperyalist yıkım sadece bu ülkelerde rezillik, insani felaketler, parçalanmalar, sürgünler örmüyor; ayrıca bu durumu “yeni normal” olarak kabul eden beyinleri de yıkımlara uğratıyor! Bu mesela şu şekilde ortaya çıkıyor: Halep artık Şam’a ait değil, kurtarılırsa felaket olur ve dünya savaşı çıkar! Bu da “fikir üretimi” oluyor.
Türkiye için yeni yıkımlar
Suriye’nin yıkımının ülkemiz için nasıl büyük felaketler üreteceğini asla öngörmeyen RTEDavutoğlu ikilisi, ülkeyi fasit daireye hapsettiler.
Halep’teki IŞİD, ikili kıskaç içinde. Bir yandan Esad- Rus güçleri ilerliyor, öte yandan PYD-PKK.. Kaçınılmaz olan Halep’in IŞİD’den kurtarılacağıdır. Bu ortak strateji ile yürütülen çember harekâtı.. PYDEsad ve Ruslar.. hatta İranlıların desteği...
Yetmedi mi! Amerika’nın da desteği.. Pardon, dünya savaşını kim çıkaracak,
Ankara mı? Ankara Halep’in rejimin eline geçmesine şiddetle karşı. Evet, Şam’dan nefret ettiği için, Şam’ın zaferi kendisinin yenilgisi olacak. Bu bir.
Fakat verdiği görüntü, sanki PYD güçlerine karşı. Evet, ana meselesi Ankara’nın, üç Kürt kantonunun birleşmesi ve aralarında bütünsel bir Kürt yapısı oluşması. Şüphesiz ki bu yapının, çok renkli bölgeyi Kürtleştirme politikası da bir yandan gündemde olacaktır. Zaten irili ufaklı sabıkaları var.
Ankara böyle bir durumu nasıl önleyebilirdi? Şam’ın tüm ülkeye egemen olmasını başından itibaren destekleyerek.. Parçalanmış bir Suriye, Türkiye için de büyük kayıpların kapısını açar. Bunu nasıl görmediler? Bölüşüm masasına oturacaklar, ne alacaklarmış oradan?! Ne vereceklerini hesap etsinler.
Top ateşleri anlamlı mı?
PYD güçlerine top ateşleri yapılmış. Kırmızı çizgileri ya.. Ankara’nın bu gövde gösterisi, bu top ateşlerinin hedefi, PYD güçlerinden çok, Halep’i saran Esad, Rus, İran, ABD’dir.
“Hır çıkarırım, PYD ile ittifak yapmayın, onları vururum..” Bunu tabii ki esas ABD’ye söylüyor. İttifakına, NATO ülkesi olmasına dayanarak. Peki, PYD Halep’ten dışlansa, Halep’in rejimin eline geçmesine evet mi diyecek Ankara? Önce bunu açıklasınlar! Fakat bu uyarıya tepki veren yok. Tersine, NATO başının derdine bakarsın, dedi.