Tehdit söker mi? Hayır, İstanbul kendi geliriyle...

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı bu hafta 'Tehdit söker mi? Hayır, İstanbul kendi geliriyle' başlıklı yazsını kaleme aldı.

İkinci kez konuya giriyorum. İlk yazımda iktidarın Stockholm sendromu oluşturarak ve ezik bir seçmen kitlesi yaratarak oylarını alma denemesi yaptığını yazmıştım. Toplumsal bir şizofreni kaosu içinde, “Bizi seçmezseniz Ankara merkezi yönetiminin desteğinden parasından yardımından mahrum kalırsınız” duygu ve düşüncesiyle oyları iktidara çekme projesi tutar mı diye sormuştum.

Bu konuda düşüncem netleşti: Tutmaz.

HİÇ YARDIM, BOL ENGEL

vİktidar, muhalefet partilerinin elindeki belediyelere zaten yardım ya hiç yapmıyor ya da yasal zorunluluklar nedeniyle minimum yapıyor. Belediyelerin başarısız olması için 2019 yerel seçimlerinden beri elinden gelen engeli çıkarıyor. İstanbul büyükşehirlerin buldukları yabancı kredilere onay vermiyor, ki bu krediler kentlerin mesela deprem konutlarının yapılmasına veya ulaşıma harcanacaktı. Veya bir iki yıl beklettiler hizmeti engellediler ve baskı sonucu bazı kredilere izin verdiler.

Ayrıca çıkardığı yasalarla belediyelerin gelirlerini kısıtladı.

Ayol, mesela İstanbul Büyükşehir’in ucuz Halk Ekmek dağıtımına bile engeller çıkardı. Büyükşehir meclislerinde çoğunluk ellerindeyse, neredeyse engel çıkarmadıkları proje kalmadı. İstanbul’un taksi ihtiyacını karşılamak için tüm girişimleri iktidar reddetti.

Doğu-Güneydoğu Anadolu’da el koymadığı seçilmiş belediye bile kalmadı.

Yani beş yıldır yapabileceğinin azamisini yaptı iktidar.

Şimdi kalkmış bizi seçmezseniz para ve hizmet yok diyor. Ne yapacak, emlak vergilerini vb. de kendisi mi toplayacak?

Yapacağı benzer işlerdir.

AKP’NİN KENT DİNAMİĞİ ELİNDEN KAÇTI

Fakat buna rağmen CHP’nin elindeki büyükşehirler kendi gelirleriyle büyük işler yaptılar. Göstermelik, zırva, büyük, şaşaalı projelere değil (Kanal İstanbul gibi!), kentin ve halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yöneldiler. Mansur Yavaş’ı Ankara’dan söküp atmaları mümkün mü?

Ekrem İmamoğlu da çok önemli halk kesimlerine yöneldi. İstanbul’un özellikle çevre mahallelerinde 100 kadar kreş açılmasıyla özellikle kadınlara sağlanan ekonomik ve serbest zaman yararları, gerçek bir sosyal dönüşümü tetikleyecek özelliktedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir çıkmaz sokakta yeniden iktidar arayışı 22 Mayıs 2025 | 109 Okunma Hukuksuz ve özgürlüksüz ortamda sözde barış çözümü 20 Mayıs 2025 | 122 Okunma Ata’nın hedeflerinden çok uzağa düşen bir ülke 19 Mayıs 2025 | 75 Okunma Aziz Sancar için milletimiz harekete geçti 18 Mayıs 2025 | 205 Okunma Silah bırakmanın zaman ve koşullarını İmralı ve PKK belirledi 15 Mayıs 2025 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar