Savaş cephesi büyüyor, Gezi için intikam geri dönüyor...
Siyasi iktidar “güveni sarsıyor, ahlaka aykırı” benzeri gerekçeler ileri sürerek, kendi mahkemelerine iş buyuracak, istemediği şirketlere kayyım atanacak, kayyımlar kendilerine verilen görevi yerine getirecek...
Siyasi iktidar “güveni sarsıyor, ahlaka aykırı” benzeri gerekçeler ileri sürerek, kendi mahkemelerine iş buyuracak, istemediği şirketlere kayyım atanacak, kayyımlar kendilerine verilen görevi yerine getirecek, mala mülke el koyacak, veya şirketi batırıp ortadan kaldıracak... Kayyım denen siyasi cihazlar, birden patron yetkisiyle davranacak.
Ne mülkiyet hakkını tanıyor bu iktidar ne başka bir anayasal durumu. Peki mesela büyük şirketlere el koyup onları yok edebilir mi?
Bu kayyım yasası, ilk aşamada, hepsini maymuna çevirme, susturma, konuşturmama, biat ettirme yasasıdır. İkinci aşamada, daha küçükleri gerçekten ortalıktan silip süpürme, adamın malını mülkünü başkasına, kendi tarafına devretme yasası.
Son yıllarda siyasetin uygulamalarıyla yok edilen ve batırılan şirketler mezarlığına dönüştürdüler.
İktidarın ileri sürdüğü safsataların gerçek olup olmadığının mahkemece ortaya çıkartılması da gerekmiyor. Mahkemeye bile gerek kalmadan, zaten atayacağı kayyımlarla işi bitirmenin zemini hazırlanıyor. Halka açıkmış, millet ortakmış, paraları güme gidecekmiş... Kimin umurunda.
Ergenekon teminatı
Adalet Bakanlığı’nda oturan RTE bıyıklı Bakan’ın açıklamalarına bakıyorum, tam bu yönden itiraflarla dolu. Efendim kayyımlar görevlerini yerine getiremiyorlarmış,korkutuluyorlarmış, şimdi yeni tasarı ile bu boşluk dolduruluyormuş...
Yani siyaset, kayyımlara, emir ve talimatları hemen yerine getireceksin, bak sana tam koruma veriyorum, hiçbir sorumluluğun da olmayacak, diyor.