Sylvia Plath

Enes Kara'nın intiharından etkilenmedim. Türk karasularında ölen Suriyeli mülteci bebek görüntüsünden de etkilenmedim. Yıllar içinde binlerce böyle benzer habere rastlayınca, böyle bir sürü trajedi karesiyle...

Enes Kara'nın intiharından etkilenmedim. Türk karasularında ölen Suriyeli mülteci bebek görüntüsünden de etkilenmedim. Yıllar içinde binlerce böyle benzer habere rastlayınca, böyle bir sürü trajedi karesiyle yüzleştikçe duygusal tepki verme yetimi kaybettim. Film sahneleriymiş gibi geliyor artık bana bu anlar, kapanış jeneriği geçtiğinde bitecekmiş, biz de unutacakmışız gibi. İtfaiyecilerde, doktorlarda, acil servis çalışanlarında, Birlemiş Milletler yardım gönüllülerinde ve gazetecilik gibi meslekleri seçenlerde görülen bir durum bu, "merhamet yorgunluğu" diye adı var. Bir keresinde Stockholm'e gittiğimde şehirde herkesin dilinde bir cafe'nin dış cephesine kepenk monte etmesi vardı. İki kere taşlanmış, bu yüzden işletme sahipleri istemeseler de görüntüyü bozacak kepengi koymak zorunda kalmışlar. Bir sene sonra gittiğimde hala aynı mevzu konuşuluyordu ve gündemin durağan, insanların kafalarındaki en büyük sorunun estetik bir seçim olduğu bir ülkede yaşamanın nasıl bir lüks olduğunu düşünmüştüm. O sıralar İstanbul'da hemen her akşam gittiğim cafe'ye metal detektörden geçerek giriliyordu, çünkü birkaç sene önce bomba atılmış ve insanlar orada hayatını kaybetmişti. 1960'lı yıllarda...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar sofrası—ama hangi iktidar 28 Mayıs 2023 | 182 Okunma Taht kavgasını bu sefer kim kazanacak 27 Mayıs 2023 | 312 Okunma Bir oy bile önemli mi 26 Mayıs 2023 | 899 Okunma Muhalif önder 23 Mayıs 2023 | 299 Okunma Tersane Caddesi'nde gizemli bir buluşma 21 Mayıs 2023 | 188 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar