Masadaki dördüncü kişi

Yaşadığımız yüzyılın başında İstanbul gece hayatını aşağı yukarı bin kişi belirliyor, magazin sayfaları ve dedikodu sütunları da genelde bu isimlerden bahsediyordu. Türkiye'de yaşayan...

Yaşadığımız yüzyılın başında İstanbul gece hayatını aşağı yukarı bin kişi belirliyor, magazin sayfaları ve dedikodu sütunları da genelde bu isimlerden bahsediyordu. Türkiye'de yaşayan İskoç bankacı Alasdair Dundas bu durumu "1900'lerin başındaki New York'a" benzetmişti bir keresinde bana, "tıpkı 100'ler kulübü gibi 100 ailenin hayata yön verdiği" bir şehirdi İstanbul. Aşağı yukarı kimin ne iş yaptığı, nerede oturduğu, kimlerin sevgili olup ayrıldığı da belliydi. 2000'lerin ortasında sermaye yapısı el değiştirmeye başladığında şehirde yeni karakterler de belirdi. Yeni para önce Papermoon gibi dışarıdan bakınca önemsedikleri lokantalarda görünmeye başladı, zamanla da tanıdık insanların arkadaşı olarak karşımıza çıktılar. Artık kimin ne olduğu, ne iş yaptığı, ya da şehrin gündemine nasıl geldiği belli değildi. Ucu kaçtı, karakterler çoğaldı, 100'ler kulübü dağıldı. Dedikodu da yazmak mümkün değildi; bir kere yeni insanları tanımıyorduk, ama daha da önemlisi neyin kime dokunacağını da kestirmek zordu. BİR ANDA ŞEHİRDE BELİRDİLER

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar sofrası—ama hangi iktidar 28 Mayıs 2023 | 182 Okunma Taht kavgasını bu sefer kim kazanacak 27 Mayıs 2023 | 312 Okunma Bir oy bile önemli mi 26 Mayıs 2023 | 899 Okunma Muhalif önder 23 Mayıs 2023 | 296 Okunma Tersane Caddesi'nde gizemli bir buluşma 21 Mayıs 2023 | 187 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar