Facebook'ta bir gün

Toplasanız bir ofis ortamında düzenli olarak işe gidip geldiğim bir sistemle en fazla altı ay çalışmışımdır. 20 yılda altı ay... Oysa gazeteciler için köşe yazarlığı bir statüyse...

Toplasanız bir ofis ortamında düzenli olarak işe gidip geldiğim bir sistemle en fazla altı ay çalışmışımdır. 20 yılda altı ay... Oysa gazeteciler için köşe yazarlığı bir statüyse, gazete odası da köşe yazarının statü simgesiydi bir dönem. Hepsi otobana baksa da o çirkinliği belli bir açıdan izlemek için mücadele veren köşe yazarları gördüm, odalarının belli bir kata çıkarılmasından dolayı gururlanan da...

Kimi köşe yazarlarının duşlu odaları olduğu, gazete binalarının havuzlarında yüzme gibi ayrıcalıklara sahip oldukları konuşulurdu.

Ne yalan söyleyeyim ne kadar akıllı olurlarsa olsunlar ofisleri hiç çekici bulmadım. Odada falan da hiç gözüm olmadı. Pijamalı kuşaktanım zaten, odam da pek olmadı.

Facebook’un New York’taki merkezini ziyaret edince şöyle bir ofis olsa her gün giderim diye aklımdan geçti önce. Silikon Vadisi’ndeki teknoloji firmalarının ana merkezleri dillere destan zaten, New York’taki merkez o kültürün küçük bir yansıması.

Facebook’un New York merkezini gezerken burada insan nasıl iş yapar diye düşündüm. Dikkat dağıtacak o kadar çok unsur var ki... Etrafta Star Wars oyuncukları, Legolar yayılmış mesela. Facebook’un sahip olduğu VR teknolojisi Occulus’un bağlı olduğu bilgisayarlar var ve çalışanlar oyun oynuyor. Superman kostümü bir telefon kulübesine açılmış...

Ama tabii bütün bunlar aslında insanları daha fazla işyerinde tutmak, daha fazla çalıştırmak için kurulmuş tuzaklar. Her şey insanın elinin altında, neden dışarı çıksınlar. Tıpkı insanları kumar makinelerine bağlamak için lobileri labirent gibi tasarlayan, oksijen pompalayan, bol bol içki servisinin olduğu, sigara içilen Las Vegas kumarhaneleri gibi. Kısacası, bu çekici ofis de bir tuzak.

INSTAGRAM KÖŞESİ

FACEBOOK’un sahibi olduğu Instagram’da en çok Instagramlanan köşe, küçük toplantı odası. Evet, bir süredir kilo aldım farkındayım. Ama minicik bilgisayarına kadar her türlü detayın düşünüldüğü bu odada Gulliver gibi hissetmek mümkün.

Instagram katının hemen her yeri fotoğraflansın diye tasarlanmış zaten. Gelen çeşitli ünlüler özellikle bu odada ve başka bazı duvarların önünde mutlaka poz veriyor.

Facebook’un mini ofisi.

AÇIK OFİS

MARK Zuckerberg’in açık ofis meraklısı olduğu biliniyor. Odası yok. Herkesin ortasında çalışıyor ve sadece ama sadece laptop kullanıyor. Bloomberg’de olduğu gibi Facebook’ta da hiç kimsenin özel ofisi, odası yok. Ama katlarda rezervasyonla ayrılan küçük odalar var. Videokonferans gibi her türlü teknolojik altyapısı hazır, özel bir toplantı ya da görüşme gerektiğinde bu odalar kullanılıyor. Her bir odanın tuhaf ismi var. Metro anonslarından “kara çerçeveli gözlüklere” kadar aklınıza ne gelirse...

NE YERSEN BEDAVA

NEW York hipster’larının çok sevdiği probiyotik içecek Kambucha’nın birkaç çeşidi var Facebook yemekhanesinde. Çok çeşitli bir peynir ve şarküteri seçeneği, açık büfenin bir kısmında yer alıyor. Her katın çeşitli yerlerindeki atıştırmalıkları saymıyorum bile, krakerlerden fındık fıstığa,

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar sofrası—ama hangi iktidar 28 Mayıs 2023 | 178 Okunma Taht kavgasını bu sefer kim kazanacak 27 Mayıs 2023 | 308 Okunma Bir oy bile önemli mi 26 Mayıs 2023 | 898 Okunma Muhalif önder 23 Mayıs 2023 | 284 Okunma Tersane Caddesi'nde gizemli bir buluşma 21 Mayıs 2023 | 182 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar