Altın Küre’nin olayı taciz

İnsanlar ellerini kollarını sallaya sallaya gelmediler.Bu yıl Hollywood’u sarsan taciz skandalıyla ilgili, kadın haklarıyla ilgili bir duruş sergilediler.O eski renk cümbüşü gitmiş, herkes siyahlara...

İnsanlar ellerini kollarını sallaya sallaya gelmediler.
Bu yıl Hollywood’u sarsan taciz skandalıyla ilgili, kadın haklarıyla ilgili bir duruş sergilediler.
O eski renk cümbüşü gitmiş, herkes siyahlara bürünmüştü.
Birkaç kendini bilmez hariç herkes törene siyah kıyafetlerle katıldı.
Bu durum en çok modacıları üzdü belki ama duruş açısından gerçekten şahaneydi. 
Bir de ünlülerin yanlarına sivil toplum kuruluşu liderlerini almaları var ki kocaman bir alkış da ona.
Oyuncular Altın Küre törenine kadın hakları, siyahilerin hakları, insan hakları, işçi hakları için çalışan pek çok derneğin başkanlarıyla birlikte katıldılar.
Böylece tacize uğrayan kadınlar için başlatılan #metoo akımına da destek vermiş oldular.
Ve erkekler... Neredeyse hepsi kadınlar için, kadın hakları için, tacize karşı bir şeyler söylediler.
Susmadılar.
Dedim ya son yılların en sağlam duruşlu Altın Küre’siydi.
Hem tacizci erkeklere hem de iş almak için cinselliklerini kullanarak bu tacizci zihniyetin önünü açan, böylelikle en çok da hemcinslerine zarar veren kadınlara güzel bir cevap oldu.

Yan sanayisi olmayan sinema sektörü

Altın Küre ödül törenini izlerken ister istemez düşündüm.
Sürekli büyüyen ama yan sanayisi olmayan sektör olur mu?
Olur.
Bizde var.
Sinema sektörü.
Halkın sinemaya olan ilgisi ve yatırımı her yıl artmakta, geçen yıla oranla bile yüzde 20 artış var.
Ama gelin görün ki sektörün yan sanayisi ölü.
Ne bir sinema dergisi var. Olanlar kapandı.
Ne de ulusal kanallarda bir sinema programı.
En son Kanal D’de hazırlayıp sunduğum “Cinemania” vardı, sizlere ömür olalı yıllar oldu, ben bile unuttum.
Artık magazin programları yapıyor sinema haberlerini.
Aralara sıkıştırıyorlar.
İlginç, değil mi!
Ve son derece üzücü. 

Seda Bakan linci!

Seda Bakan, “Arif v 216” filminin galasında Instagram’a koyduğu bir ileti nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu.
Fotoğrafta kendisiyle birlikte Cem Yılmaz, Ozan Güven, Özkan Uğur ve Zafer Algöz var.
Arkada da kadraja kadrodan olmayan, ünlü de olmayan biri girmiş.
Seda da şöyle yazmış: “Süper fotoğraftı... Ama şu en arkadaki abi hiç olmadı.”
Vay efendim ünlü egosu varmış kendisinde.
Ünlü olmayanı bu tavrıyla aşağılıyormuş.
Ne ilgisi var arkadaşlar?
Ben meseleye fotoğraftaki o kişinin ünlü olması ya da olmaması değil de o karede alakasız görünmesi olarak bakıyorum.
Ki hepimiz de fotoğrafa tanımadığımız biri girince aynı şeyi hissederiz.
Ama işte bunu 511 bin takipçisi olan bir ünlü uluorta yazınca bu tepkiler geliyor.
Seda keşke böyle yazacağına o fotoğrafı bir daha çekseydi.
Ya da arkadaki o adama hiç takılmasa, böyle bir cümle kurmasaydı.
Kötü niyetle yaptığını hiç sanmıyorum ama eleştiriye hedef oldu işte.


YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bodrum’da vize paniği 18 Nisan 2024 | 278 Okunma Kotum ol sarıl bana! 16 Nisan 2024 | 185 Okunma Fakirliğin simgeleri değişti 11 Nisan 2024 | 184 Okunma Kedili yolcuya öncelik verilir mi? 09 Nisan 2024 | 60 Okunma Boğaziçi mi konservatuvar mı? 04 Nisan 2024 | 106 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar