Ayaküstü...

-Sıkıntılarımızın temelinde herkesin eşit olduğunu söyleyip, kendimizin daha eşit olduğu gibi davranmamız yatıyor.
...
-Amerika (Trump)-Türkiye ilişkileri sanıldığı gibi Suriye değil, İsrail (Kudüs) nedeniyle kopacak...
...
-’Trump’ dediler; ‘Kendi seçen ağlamaz’ dedim.
...
-Anladım ki zeki olmak değil, tabi olmak önemliymiş.
Boşuna dememişler. ‘Ah teslimiyet’...
...
-Çoğu zaman, gözlerimiz açık körebe oynuyoruz.
Farkında değiliz.
...
Anladım ki; Yatağı olmayan değil, derdi olan uyuyamıyormuş.
...
-Eşeğin sesine kulağını tıkasan da; gözlerine bakmayı ihmal etme.
...
-Ney içinde ney var. Bilene. Bilmezsen. Düdük diye bakarsın sen kara trene.
(...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

Bizim pano

Serdar yine sahnede...
Fotoğraf seçerken bilgisayarın ekranı birden “Baş aşağı” göstermeye başlamış...
Fişi çıkarıp ters takmış, düzelmemiş...
Bu sefer monitörü ters çevirip masaya koymuş... Ekran düzelmiş ama mause ters tarafa gidiyormuş...
Mause’u da ters çevirmiş, bu sefer hiç hareket etmemiş...
Sinirli sinirli alıp bilgisayarı “Sistem Destek” ünitesine götürmüş...
Masaya koymuş ve oradakilere bağırmış;
“-Ya Ali Abiii... Bu bilgisayarın ekran kartını ters mi taktınız siz?..”

Öğrendim ki; “-İmkânsız şeyler; onların imkânsız olduğunu anlamayanlar tarafından başarıldı...”

Temel bir gün...