Mushaf ve güzelin yazısı
Dil vahyin, yazı dilin, levha/sayfa yazının, kitap levhaların evidir. Vahiy, dil, yazı, sayfa ve kitapta, doğrudan el-Kuddûs ile ilişkisi nedeniyle mukaddes olan sadece vahiydir, diğerlerinin tek başlarına ya da birlikte...
Dil vahyin, yazı dilin, levha/sayfa yazının, kitap levhaların evidir.
Vahiy, dil, yazı, sayfa ve kitapta, doğrudan el-Kuddûs ile ilişkisi nedeniyle mukaddes olan sadece vahiydir, diğerlerinin tek başlarına ya da birlikte kutsiyetleri yoktur, ancak ilkinin kutsiyetinden -kültürlere göre farklı oranlarda- pay alırlar.
Arapça geniş kaplar anlamındaki suhuf/sıhaf kelimelerinden gelen mushaf, sayfaların iki kapak arasında derlenmesi olarak kitap demektir. Kur’an mushafı, onu diğer kitaplardan ayırmak, daha doğrusu onu tüm kitapların önüne almak için mutlaka şerif nitelemesiyle birlikte kullanılır ve salt bu ilgiden dolayı, örneğin halen Türk-İslam kültüründe, sıradan bir gazete parçası bile yere atılmaz, atılmışsa düşmüş sayılarak, yerden alınıp, baş hizasındaki bir duvar gediğine konulur ya da ayakların değmeyeceği bir yerde yakılarak toprağa havale edilir.
Vahyin dil, yazı, sayfa ve kitap halinde bir kültüre konu olmadan önce, dini bir edebe/terbiyeye konu olması gerektiği aşikardır.