Her seyyah biraz casustur

Büyüklerimizden kimilerinin eserlerini, şimdi onların bir benzerini yapmanın / yazmanın imkânsızlığına teslim olarak efsaneler yoluyla öyle bir büyütüyoruz ki, büyüklerimizin büyüklüğü...

Büyüklerimizden kimilerinin eserlerini, şimdi onların bir benzerini yapmanın / yazmanın imkânsızlığına teslim olarak efsaneler yoluyla öyle bir büyütüyoruz ki, büyüklerimizin büyüklüğü yapılabilir kimi işlerin önüne kalın bir perde olup geriliveriyor. Öyle ki, kimi cesaret sahiplerinin sonraki işleri bile, bu perdenin önüne geçemiyor, bilakis o perdenin içinde kayboluyor.

Örneğin ihyada İmam Gazali’yi, tasavvufta İbnü’l-Arabi’yi, seyyahlıkta Evliya Çelebi’yi, sanatta Mimar Sinan’ı son had olarak kabul ediyoruz. Onların bıraktıkları izleri bugünün ihtiyaçlarına ve anlayışlarına göre kalınlaştırmak, eserlerini eleştirmek suretiyle daha iyiye -yine onlar sayesinde- yönelmek isteyenleri azarlıyor, en azından sükût suikastına uğratarak ilgili çabaları mezkûr perdenin arkasına havale ediyoruz.

Sanırım geçmişe duyduğumuz özlemi -şimdi buna nostalji diyorlar- sıcak gündemden düşürmeme, din ve millet...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyonazilerin vasıfları 23 Nisan 2024 | 89 Okunma Altın Buzağı’dan Kızıl Düveye 20 Nisan 2024 | 261 Okunma Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi 18 Nisan 2024 | 962 Okunma Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek 16 Nisan 2024 | 347 Okunma Düve miti Siyonazilerin çirkin emellerini perdeler mi? 13 Nisan 2024 | 129 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar