Hat usûlü ve nazariyatı

İslam sanatının ilk programı olarak Kubbetü’s-Sahra esasında, Kur’an yazımı ve kısa bir süre sonra da Hüsn-i Hat olarak müesseseleşen İslam yazısının sanat olarak değerini konuşmayı nasipse sürdüreceğiz ama...

İslam sanatının ilk programı olarak Kubbetü’s-Sahra esasında, Kur’an yazımı ve kısa bir süre sonra da Hüsn-i Hat olarak müesseseleşen İslam yazısının sanat olarak değerini konuşmayı nasipse sürdüreceğiz ama, bundan önce konuyla ilgili geçmişle bugün arasında meydana gelen bir zihniyet farkına işaret etmek –hatta kendi adımıza bir tashihi de bu sayede yapmak- kastıyla, güncel bir meselenin altını çizmek ihtiyacındayız.

Bir süredir yazdığımız yazılarda, kendimizi İslam sanatının oluşumuyla/idrakiyle sınırlandırdığımız için, mümkün olabildiğince bu oluşuma mahsus zamanın içinde durmaya çalışıyoruz.

Bunun doğru bir tutum olduğuna inanmamıza rağmen, sanatın modernizmle yüklendiği yeni anlam ve bunun mahsulü olan nazariyat (teori / kuram), eleştiri, estetik vb. Batı tefekkürüne mahsus terimlerin bizim zihnimizde yol açtığı değişim, daha doğrusu tahribat nedeniyle yer yer zihni bir savrulmaya uğruyor olabileceğimizi gözden ırak tutmuyoruz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru 28 Mart 2024 | 109 Okunma Her hadis bir rehberdir 26 Mart 2024 | 137 Okunma Şehre bir ‘emin’ seçmek 23 Mart 2024 | 48 Okunma Parça olan paryalaşır 21 Mart 2024 | 230 Okunma ‘Beşikten mezara kadar ilim’ 19 Mart 2024 | 98 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar