Guénon’u Tahralı’yla tanımak

Akademik hayatını Tasavvuf Tarihi araştırmalarına hasrederek, 2010’da yaş haddinden emekli olan Prof. Dr. Mustafa Tahralı’nın Réne Guénon’dan seçme makaleleri, yorumları, Çağ ve Hakîkat...

Akademik hayatını Tasavvuf Tarihi araştırmalarına hasrederek, 2010’da yaş haddinden emekli olan Prof. Dr. Mustafa Tahralı’nın Réne Guénon’dan seçme makaleleri, yorumları, Çağ ve Hakîkat adıyla kitaplaştı (Kubbealtı, İstanbul 2018).

Yazımın başlığında “öğrenmek” yerine “tanımak” kelimesine yer verişim, Tahralı’nın, ‘70’li yılların başında henüz doktora öğrencisiyken başlayan Guénon ilgisini bu kelime üzerine kurmasından ve dolayısıyla eserinin muhteviyatını da buna göre oluşturmasındandır.

Eserini, “Elinizdeki kitap, elli yıl öncesi doktora talebesi olarak Paris’te iken başlayan bir okumanın, daha sonraki yıllarda gerçekleştirilen bir anlama, anlatma ve tanıtma faaliyetinin farklı zaman aralıklarıyla yazıya dökülmüş hâsılasıdır. Bu çalışmanın ana ekseni ve muhtevâsı Réne Guénon’un (Abdülvâhid Yahyâ) eserlerinden yapılmış olan tercümeler ve dipnotlarında yapmış olduğum açıklama ve yorumlardır. Guénon ve tâkipçilerinin kullandığı bazı kelime ve terimlerin anlaşılması ve Türkçemize çevrilmesi ve uyarlanması gayretidir” cümleleriyle açan Tahralı, kimi tanışıklıklar ve eser tetkikleri üzerinden Guénon tâkipçileriyle kurduğu yakın ilişkiyi özetle verdikten sonra, İlhan Kutluer’in İslâmcılık Sempozyumu’nda sunduğu “Réne Guénon’dan Seyyid Hüseyin Nasr’a: Gelenekselci Ekole Ait Öğretilerin Türkiye’ye İntikali ve Algılanış Biçimleri” adlı tebliğine (bkz.: Türkiye’de İslâmcılık Düşüncesi ve Hareketi Sempozyum Tebliğleri, Editörler: İsmail Kara, Asım Öz, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları, İstanbul 2013) atıfta bulunarak, ondan hareketle kendi eserinde “Giriş Yerine” başlıklı bir makalenin yer almasında yarar gördüğünü belirtir.

Ki yine bu makalesinde, Guénon’un yetiştiği yıllarda, Batı’daki Şark’a, mistisizme, tasavvufa mahsus ilgiyi, Türkiye’deki Doğu-Batı karşılaştırmalarını, sentez arayışlarını, ilgili isimler üzerinden nakleder.

Devamında, Guénon’un ismini akademik ortamda ilk zikreden kişinin Hilmi Ziya Ülken olduğunu (kaynaklarıyla birlikte) belirten Tahralı, Guénon’nun yerli basındaki ve entelektüel ortamdaki karşılıklarını da aktarır.

Beş bölüm olarak hazıladığı eserinin ilk bölümünde Guénon’un hayatını, eserlerini, görüşlerini, entelektüel çevresini ve etkilerini, mektuplarına da başvurarak çerçeveleyen Tahralı, İsmail Kara’nın Guénon merkezli olarak kendisiyle yaptığı bir söyleşiye, Guénon’a verilen bir ödül münasebetiyle yaptığı konuşmaya ve “Guénon’un Eserinde Tasavvuf ve Mistisizm Farkı” başlıklı bir tebliğine yer verir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi 18 Nisan 2024 | 891 Okunma Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek 16 Nisan 2024 | 347 Okunma Düve miti Siyonazilerin çirkin emellerini perdeler mi? 13 Nisan 2024 | 129 Okunma Ajan işi bir Gazze protestosu 11 Nisan 2024 | 207 Okunma Bayram yapmanın sırası mı? 09 Nisan 2024 | 56 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar