Eyüb Sabri Paşa’nın Harameyn Tarihi

Kitabın zamanı yoktur: çünkü, yazmak dahil kitapla ilgili şimdi’deki her hareket yapıldığı anda geçmişe dahil olurken, kelimelerin zarfı olarak da geleceğe gönderilmiş bir mektup hükmüne...

Kitabın zamanı yoktur: çünkü, yazmak dahil kitapla ilgili şimdi’deki her hareket yapıldığı anda geçmişe dahil olurken, kelimelerin zarfı olarak da geleceğe gönderilmiş bir mektup hükmüne bürünür.

Bundan olmalı ki, kitaba erişmenin bir imkan meselesi değil, bir zaman meselesi olduğu söylenile gelmiştir.

İlginç olan, geçmişe ait kitabın edinme, okuma ve muhafaza edilme (kitaplığımızda her an karşılaşabilme) yönünden, bizim şimdimizdeki sürekliliğidir. Diğer bir söyleyişle, geçmişe ait alan kitap, (daha onu edinmeden, okumadan önce) hatırlayışımışla bizim şimdimize taşınıverir ki, zaman, hareket, şimdi, geçmiş ve gelecek ilişkisi açısından da bu son derece normaldir.

Ancak bu normallik, hatırlama yoluyla geçmişteki kitabı şimdisine taşıyan bir kitap kurdunda, o kitabı bizzat edinme, acil bir bilgi ihtiyacıyla bir an önce okuma geriliminin de nedeni olur. Bu gerilimin düzeyini ise ancak yaşanlar bilebilirler.

Benim bu tecrübeyi yaşadığım nadir (çünkü benim kitap edinme hastalığımın tedavisi mümkündür) kitaplardan biri, Mir’âtü’l-Harameyn’dir.

90’lı yılların başında Sevgilinin Evi’ni yazmaya çalışırken varlığını öğrendiğim bir kitaptı, Mir’âtü’l-Harameyn. 1884-1889 yılları arasında peyderpey basılmış, sonrasında tıpkı basımı veya latinizesi ya da sadeleştirmesi için gayret eden kimse çıkmamıştı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru 28 Mart 2024 | 103 Okunma Her hadis bir rehberdir 26 Mart 2024 | 137 Okunma Şehre bir ‘emin’ seçmek 23 Mart 2024 | 48 Okunma Parça olan paryalaşır 21 Mart 2024 | 230 Okunma ‘Beşikten mezara kadar ilim’ 19 Mart 2024 | 98 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar