Cumhuriyet son emanetimizdir

Bugün, Cumhuriyet’in doksan altıncı yılı.Bir asrın dolmasına dört yıl kaldığına göre, bu ve sonraki Cumhuriyet bayramları daha coşkulu kutlanacak demektir.Kutlanmalı da elbette, zira Türk devlet...

Bugün, Cumhuriyet’in doksan altıncı yılı.

Bir asrın dolmasına dört yıl kaldığına göre, bu ve sonraki Cumhuriyet bayramları daha coşkulu kutlanacak demektir.

Kutlanmalı da elbette, zira Türk devlet nizamında yepyeni bir başlangıcı ifade ediyor Cumhuriyet; egemenlik artık “kayıtsız ve şartsız” millete aittir ve o, yöneticilerini kendisi (ve kendi içinden) seçecek, seçilenler de milletin hayatını düzenleyecek kanunları yapacaklardır.

Konunun özetinin özeti budur ama padişahlık rejiminden sonra benimsenebilecek en iyi şey olarak Cumhuriyet’in, göze hemen dokunmayan başka tercihleri de olacaktır.

Örneğin, Cumhuriyet’i benimsemiş bir ulus devletin vatandaşları olmakla genelde İslam, özelde Selçuklu ve Osmanlı tarihinin ağır yükünden kurtulup; hafiflemiş ve özgürleşmiş bir şekilde Batı merkezli çağdaşlaşma ve laikleşmeyle yepyeni ufuklar kazanılmış olunacak ve bu uğruda “her yaştan”, “on yılda on beş milyon genç”e kendi tarihleri yabancılaştırılacaktır.

Rüyasız hayat olmaz. Bu da Cumhuriyet nesline devletin şefkat tokadıyla(!) gördürdüğü bir büyük rüyadır ama ne yazık(!) ki, kimi dahili ve harici etkiler yüzünden, Cumhuriyetin ömrü bir asra ulaşmadan önce, millet o rüyadan uyanmak zorunda kalmıştır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru 28 Mart 2024 | 135 Okunma Her hadis bir rehberdir 26 Mart 2024 | 137 Okunma Şehre bir ‘emin’ seçmek 23 Mart 2024 | 48 Okunma Parça olan paryalaşır 21 Mart 2024 | 231 Okunma ‘Beşikten mezara kadar ilim’ 19 Mart 2024 | 99 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar 2 yorum