Amerika’nın sessiz yaptırımı: İsrail Türklere Kudüs’ün yolunu kapattı

Son yazımda, İsrail’in, tek yanlı olarak aldığı yeni kararlarla, Türkiye’den Kudüs’e yapılacak ziyaretleri durma noktasına getirdiğini söylemiş ve bu eyleminin Amerika’nın casus papaz...

Son yazımda, İsrail’in, tek yanlı olarak aldığı yeni kararlarla, Türkiye’den Kudüs’e yapılacak ziyaretleri durma noktasına getirdiğini söylemiş ve bu eyleminin Amerika’nın casus papaz yaptırımlarına dâhil olduğunu ifade etmiştim.

Kudüs’ten aldığım ve Türkiye’deki ilgili firmaların üçünden teyit ettiğim yeni bilgiye göre, İsrail’in İstanbul Konsolosluğu’nda duvar ilanı şeklinde yer alan Kudüs’e yeni seyahat şartları, değişiklik yapılmaksızın, İsrail İçişleri Bakanlığı tarafından, İsrail’deki ilgili acentelere tebliğ edilmiş.

Kudüs ziyaretlerinde, yerli (Türk) acenteler, Kudüs’teki (çoğunluğun sahibi Filistinli olan) acentelerle işbirliği yapıyorlar.

Bu, öncelikle (yerinden ve hızlı çözüm olması bakımından) vize için gerekli bir işbirliğidir.

Türkiye’deki acente, ziyarete katılacak kişilerin pasaport bilgilerini, dede adını, akrabalık durumunu da ihtiva edecek şekilde bir forma işleyerek, Kudüs’teki acenteye gönderiyor. O acente, formları bir dosya halinde İsrail İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfüs ve Göçmen işleri Müdürlüğü’ne vererek, ziyaretçi grubun tamamı için vize talebinde bulunuyor ve bu birim gelecek kişilerin güvenlik soruşturmalarını yaptıktan sonra, vize vermeye uygun gördüğü kişilerin ismini bir çarşaf lisete olarak acenteye bildiriyor; o da Türkiye’deki acenteye bu listeyi ilettikten sonra, ziyaret yapılabilir hale geliyor.

Vize ile ilgili bu sürece rağmen, ziyaretçilere Ben Gurion Havaalanı’ndaki giriş işlemlerinde yaşatılan zorluklar ise dillere destandır. İsrail, vize verdiği kişilerden birkaçını saatlerce sorgulu ya da sorgusuz bekletebildiği gibi, vize verdiği halde şu ya da bu nedenle durumunu beğenmediği kişileri oradan deport da edebiliyor. Benim son Kudüs ziyaretimde grubumuzun tamamının 5 saat süreyle pasaport işlemleri sırasında (hiçbir makul ve mantıklı bir gerekçe söz konusu olmaksızın) bekletilmesi, bizden birkaç hafta sonra (Trump’ın casus papazla ilgili ilk tehditlerinin başlamasıyla eş zamanlı olarak) giden doksan kişilik grubun tamamının aynı yerden Türkiye’ye döndürülmesi ise zikredilen zorulukların geldiği son noktadır. Yeni kararlar da bunların üzerine tüy dikmek şeklinde yorumlanabilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Beşikten mezara kadar ilim’ 19 Mart 2024 | 20 Okunma Nakşu’l-Fusus’un mana menzilleri 16 Mart 2024 | 202 Okunma Edebiyat çarkına çomak sokmak 14 Mart 2024 | 115 Okunma Sanatımıza edebiyat gömleği ne zaman giydirildi 12 Mart 2024 | 102 Okunma Bin bir yönlü okumalar 09 Mart 2024 | 88 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar