Uyku çiçeğini kim kırdı ya da ebedi bahar…

Mısır Çarşısı’nın Yeni Cami yüzüne bakan tarafındaki tohumcu, fideci ve çiçekçileri dikkatle geziyorum. Kimseye bir şey sormadan onunla buluşup sessizce hemen ayrılma niyetindeyim. Ne zamandan beri...

Mısır Çarşısı’nın Yeni Cami yüzüne bakan tarafındaki tohumcu, fideci ve çiçekçileri dikkatle geziyorum. Kimseye bir şey sormadan onunla buluşup sessizce hemen ayrılma niyetindeyim. Ne zamandan beri tohumcular burada bilmiyorum. Hemen her şeyi geçmişe de muzipçe bağlamaktan geri duramayan zihnim Osmanlı’ya son ‘tohumunu’ bağışlayıp soy kurumasını önleyen çevredeki neredeyse pek çok tarihi binanın banisi Hatice Turhan Sultan’ı anıyor ‘tohum meselesi’ diye mırıldanıyorum. Nedense aradığımı burada bulacağıma dair ‘kesin inanç’ içindeydim. Madem evde olan oldu, orada bulurum nasıl olsa diye teselliye saldım kendimi. Umutla gözlerim tarıyor çiçekleri. Esnaf kısmı sadece merakla değil gezen gözle arayan bakışı hemen ayırt ederler. ‘Ne aramıştınız yardımcı olalım’...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sanat inkar eder 20 Mayıs 2025 | 7 Okunma Barış korkusu ya da ters lale 17 Mayıs 2025 | 73 Okunma Hitler’i beklerken ya da bitmeyen stalin* 13 Mayıs 2025 | 740 Okunma Uyku çiçeğini kim kırdı ya da ebedi bahar… 10 Mayıs 2025 | 35 Okunma ‘Silinmiş el yazısı’ ya da Büyük Boşluk Oteli* 06 Mayıs 2025 | 89 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar