Joker ya da kan var bütün kelimelerin al

Tod Philips imzalı Joker, final sahnesinin hemen öncesindeki son planlarla, seyirciye mesajını iyice hissetirir. Joaquin Fhonix’in olağanüstü performansı bu anlarda en üst sembolik değere ulaşır. Film, Robert de Niro’nun...

Tod Philips imzalı Joker, final sahnesinin hemen öncesindeki son planlarla, seyirciye mesajını iyice hissetirir. Joaquin Fhonix’in olağanüstü performansı bu anlarda en üst sembolik değere ulaşır. Film, Robert de Niro’nun hem  bir talk show ustasını ustalıkla canlandırması hem de şöhret aktörü  dolaylı bir toplumsal baba formuna kavuşmasıyla da zaten genişllemiştir. Daha dipte, şehrin belediye başkanlığına aday, muhtemel başka bir baba figürüyle, güç, iktidar örgüsü film boyunca ayrıca sorgulanmaktadır. Peki, Arthur Felick’in hayattaki son rüyasına erişip, Joker ünvanlı bir komedyen olarak katıldığı televizyon şovunda, kendisinden bir şaka yapması istendiğinde, gerçeğin tam kendisi olan ölümü gösterip cinayet işlemesi, sanallığın içinde gerçekliğin buz kesip ortalığı kaplaması, sebepsiz midir? Efsanevi Britanya Kralı Arhur’un ( ki onun da evlatlık olduğu söylenir) meşhur kılıcı Ekskalibur’u taştan çekip alması gibi, palyaço Arthur Fleck de, taş gibi sert bir gerçeklikten, ölümden hayatı çıkarır. Kimsenin onu adam saymadığı yerde, adeta öldürdükçe var olur. Filmin son anlarında ise ölüm bir ağız işaretinin kanla şekillendirilmesiyle en sert mesajına ulaşır. Arthur Felick, yani Joker, televizyon şovu sırasında, Murray Franklin’i öldürüp de polis arabasıyla götürülürken, Gotham şehrinin göstericiler tarafından yakılıp yıkıldığını da memnuniyetle görür. Bir anarşist ya da yıkıcı karakter olmamasına rağmen, toplum, hayat , kitleler onu birden sembolik bir karakter yapmıştır. İstediği yoldan değil de istemediği yönden bir kahramana dönüşmesi onu ruhen yaralamıştır elbette.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Niteliksiz olanın yaygın egemenliği... 26 Mart 2024 | 217 Okunma Hikaye devam ederken* 23 Mart 2024 | 37 Okunma Nereye gidelim? 19 Mart 2024 | 80 Okunma Schadenfreude...* 16 Mart 2024 | 98 Okunma İyilik ya da oluş hakkı... 12 Mart 2024 | 36 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar