Hitler’i beklerken ya da bitmeyen stalin*
Bazıları dünya ne zaman esenliğe kavuştu ki şimdi olsun, Trump mesela ilk kez mi çıkıyor ortaya, Netanyahu benzeri insan kasaplarının soyu tükenir mi hiç diyorlar. Öyle veya böyle insana düşen bir erdem olarak...
Bazıları dünya ne zaman esenliğe kavuştu ki şimdi olsun, Trump mesela ilk kez mi çıkıyor ortaya, Netanyahu benzeri insan kasaplarının soyu tükenir mi hiç diyorlar. Öyle veya böyle insana düşen bir erdem olarak haksızlığa karşı durmak ve faşizm başta olmak üzere her tür otoriter rejimlere cephe almaktır. Güç ki ne zaman tek kişinin, ulusun, ideoloji veya inancın elinde toplanır o vakit felaketler üst üste yığılır. İnsanın selameti katılıkta değil esnekliktedir. Geçmişte yaşanan büyük felaketler şu veya bu gerekçeye dayandırılmış keskin katılıkların sonucudur çünkü. İyi malzemeyle kaliteli dokunmuş kumaşlar benzeri yönetimler ya bizi sarmalar ya da zehirli sarmaşıklar gibi hayatsız bırakır. Yaşamanın değeri insanın tiranlık iddialarını törpülemesiyle artar.
Geçtiğimiz birkaç haftayı aynı zamanda yayınlanmış iki kitabı dikkatle okuyarak geçirdim. İlk cildi daha önce basılan S. Kotkin imzalı Stalin biyografisinin devamını zaten nicedir bekliyordum. Alain Frerejean’in ‘Stalin Troçki’ye Karşı’ sı ise sürpriz oldu ve okuduğum eserin dünyasını daha bir genişletti. Zaten, Stalin’in korku, plan ve kıyımlarının bir tarafında hep Troçki vardır. Sanki Stalin verdiği her kararın...