Güzel şeylerin uzaklığı...

Kadıköy’den Kabataş’a vapurla geçerken Refik Halit’in Haydarpaşa çayırlığı hakkında yazdıklarını hatırladı. Normal şartlarda yirmi dakika sonra Kabataş iskelesinde olacaktı....

Kadıköy’den Kabataş’a vapurla geçerken Refik Halit’in Haydarpaşa çayırlığı hakkında yazdıklarını hatırladı. Normal şartlarda yirmi dakika sonra Kabataş iskelesinde olacaktı. Sağda, liman boyunca dizilmiş vinçler bir canavar gibi yükseliyordu. Nicedir insan elinin sıcaklığından da mahrum bırakılmıştı eşyalar. El değmeden hazırlanıp paketleniyorlar, dünya limanları arasında mekik dokuyorlardı. Bir eski zaman insanının herhangi bir yerine işlediği duygu geçemezdi kalite kontrolden. Refik Halit Bey’e göre şehrin önde gelenleri atları iyi beslensin diye özellikle bu alana getiriyorlardı atlarını. Bir an şehrin tepeler, çayırlıklar, çamlıklar ve mesireliklerle donanmış olduğunu hayal etti. Şu içinde bulunduğu Kadıköy-Kabataş vapuru da, henüz beton çürükleriyle dolmadan Taksim’den...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Niteliksiz olanın yaygın egemenliği... 26 Mart 2024 | 216 Okunma Hikaye devam ederken* 23 Mart 2024 | 37 Okunma Nereye gidelim? 19 Mart 2024 | 80 Okunma Schadenfreude...* 16 Mart 2024 | 98 Okunma İyilik ya da oluş hakkı... 12 Mart 2024 | 36 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar