Barışırken de vatan olmak...
Ölüm sadece eski dünyada değil modern zamanlarda da hep yüceltildi. Halife, Kral,Hükümdar, Komutan, Führer, Mareşal vasıtasıyla yüzbinlerce insan vatan uğruna savaşmaya çağırıldı. Haritalar kadar...
Ölüm sadece eski dünyada değil modern zamanlarda da hep yüceltildi. Halife, Kral,Hükümdar, Komutan, Führer, Mareşal vasıtasıyla yüzbinlerce insan vatan uğruna savaşmaya çağırıldı. Haritalar kadar duygularla da bölüşülmüştü böylece yeryüzü. Din ve dil sınırları belirleyiciydi. Moğollar benzeri bir felaket silgisi gibi çalışan ölüm akınları da yaşandı sınırlar arasında. Onları korumak ve yeri geldiğinde genişletmek gerekiyordu her toplum için. Adeta hayat, ölüm denilen cennetin belirsiz hatta karanlık aleminden dünyaya sızıyor sonra da bayraklaştırılıyordu. Ölüm adına emir verip emir alanın da derecesi onu, ölümü ne ölçüde göze alabildiğine bağlıydı. Toprağın kendisine has bir ilahiyatı vardı ve ‘Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’...