Balkonumda bir ıtır...

Onunla ilk kez bir çiçekçide karşılaştık. Onca renk ve yeşillik arasında sanki bir köşeye atılmış basit bir saksıya çöp misali sokuluvermişti. Belki de çiçekçi bile onun...

Onunla ilk kez bir çiçekçide karşılaştık. Onca renk ve yeşillik arasında sanki bir köşeye atılmış basit bir saksıya çöp misali sokuluvermişti. Belki de çiçekçi bile onun farkında değildi. Her biri şunca para eden alımlı, afralı tafralı, türlü türlü isimli çiçeğin arasında onun hükmü ne olurdu? Serçe ayağı büyüklüğünde bir yanı hafiften kurumaya tutmuş çebiç bir daldı. Fakat benim içimdeyse tam çocukluğumdan köklenip gelen bir ıtır duygusu vardı. Komşumuz Dudu halamın Vita tenekelerine dikip gülüşüyle daha bir yetiştirdiği ıtırlar kışın içeriye, pencere önüne alınır oradan kar bakışlı sultanlar çıkarılırdı. Hele elinizi yaprağına sürüp de burnunuza götürdüğünüzde o gizemli koku...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tekrarın haksızlığı… 25 Mart 2025 | 56 Okunma Parasız yapılan büyük işlerin gücü üstüne… 22 Mart 2025 | 59 Okunma Aslında neyi konuşuruz? 18 Mart 2025 | 93 Okunma Yaşayıp giderken bitmeyen şeyler… 15 Mart 2025 | 55 Okunma Osmanlı’da hukuk ve devlet* 11 Mart 2025 | 139 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar