Türkiye’nin yazar algısı

Belki pek çok okur gibi ben de gecikmeyle tanıdım Sevinç Çokum’u. Elbette ismini duyuyordum. Ancak ismini duymak bir yazarın dünyasına girmek, okuru olmak için yeterli olmadığı gibi çoğu zaman da o dünyaya...

Belki pek çok okur gibi ben de gecikmeyle tanıdım Sevinç Çokum’u. Elbette ismini duyuyordum. Ancak ismini duymak bir yazarın dünyasına girmek, okuru olmak için yeterli olmadığı gibi çoğu zaman da o dünyaya girişi engelleyici vasfa sahip olabilir. Çünkü yazar, kendi değeri ve özgünlüğü ile değil çevrenin etiketiyle sunulmuştur. Bu gerçeği saklayan psikolojik bir algı maskı da üretir. Edebiyat dergilerinin etkin şekilde merkezde durduğu ve hem yazarı hem okuru yönlendirip şekillendirdiği, okurların da bu dergiler vasıtasıyla niyelikli edebiyat bilincine kavuştuğu zamanlarda daha dengeli bir algıdan söz edilebilir. Bu denge yazarı, okuru aynı anda etkiler. Yazar gecikmeden edebi karşılığını bulur. Ortam sahihleşir. *** Ülkenin bitmeyen kavgalara teşne siyasal ortamı, edebiyatı da etki alanına alıp politik tercihler temel belirleyen olarak güç kazandığında, estetik ve edebi değerleri silinir, yazar hiç hak etmediği kalıplara sokulur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nereye gidelim? 19 Mart 2024 | 32 Okunma Schadenfreude...* 16 Mart 2024 | 98 Okunma İyilik ya da oluş hakkı... 12 Mart 2024 | 33 Okunma Oleg Grabar evreni* 09 Mart 2024 | 77 Okunma Şair ve galeta... 05 Mart 2024 | 64 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar