İncir ağacının altında bazı düşünceler

Etraftaki tek ağaç incir değil. Yaygın ve gür dere boyunca gururlu çınarlar, çitlembikler, fıstık çamları, akçaağaç, akkavak, ladin, ceviz, dağdağan aklına ne gelirse her boy ve cins iç...

Etraftaki tek ağaç incir değil. Yaygın ve gür dere boyunca gururlu çınarlar, çitlembikler, fıstık çamları, akçaağaç, akkavak, ladin, ceviz, dağdağan aklına ne gelirse her boy ve cins iç içe geçmiş yanyana dizilmiş durumdalar. Araya serpilmiş nar çalıları, yaban gülleri, bodur meşeler, dut, erik, ardıç, gah birbirini kıskanarak gah birbirine imrenerek salınıp duruyorlar. Gözümü kapadığım zaman güneşin batma vaktine nazire edercesine şırıltısını yükselten suyu duyuyorum. Yükseklerden, Bolkarlar’ın saklı diplerinden çıkıp geliyor olmalı su. Gözümü açıp tekrar kapatıyorum. Fark ediyorum ki bu şırıltı aynı değil. Nasıl bir suda iki kez yıkanılmazsa bir şırıltı da iki kez duyulamaz. Şimdi incire haksızlık etmeyeyim. Bu aklımdan geçenleri ona borçluyum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Gıda meselesi ya da patates... 23 Nisan 2024 | 184 Okunma ‘Kriz içindeki bilinç’ 20 Nisan 2024 | 52 Okunma Toparlama dersleri... 16 Nisan 2024 | 148 Okunma Tahıl ve ekoloji* 13 Nisan 2024 | 156 Okunma Dur bakalım... 09 Nisan 2024 | 85 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar