Şu “vebal meselesi!”

Sözlükteki tanımı itibariyle, "Vebal: Günah doğuracak ve insanı âhiret azâbına sürükleyecek ağır sorumluluk" anlamına geliyor.

Peki ya "siyasetteki vebal?"
Yeni ve farklı olma iddiasında veya gelecek vaadinde bulunmak, vebalden kurtulmak anlamına mı gelir, yoksa vebale girmek manasına mı?
Bir bilen (!) olarak başlayan siyasi yolculukta "tefekkür etmek" yerine "bir bölen" çizgisine savrulmak vebal değil midir mesela?
Felsefi açıdan bakıldığında birlik kavramı "nizamla" aynı düzlemde buluşurken, çokluk kavramı özünde "ihtilafı, hatta dağılmayı" içerir.
AK Parti'nin birliğinden türetilmekte olan siyasi hareketleri, öne sürdükleri gibi ilkesel temelde bütünleşme çabası gibi mi okuyacağız, yoksa tefrika gibi mi yorumlayacağız?
İşte bütün mesele de burada.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Makbule Atadan... ‘İnsanüstü Atatürk... Hakiki Atatürk’ 23 Nisan 2024 | 196 Okunma Değişim, dönüşüm ve zamanın ilerisinde koşmak 20 Nisan 2024 | 143 Okunma Erdoğan... Bir Liderlik Dersi! 18 Nisan 2024 | 383 Okunma İran, İsrail... Madalyonun iki yüzü! 16 Nisan 2024 | 158 Okunma Dönüm noktaları ve Devlet Bey... 13 Nisan 2024 | 458 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar