Faiz... OHAL... Ve çözümler
Piyasanın tek yönlü rasyonel beklenti veya dayatmaları ile siyasetin doğası ve öncelikleri her zaman örtüşmez. Piyasanın bir ihtiyacını karşılasanız, bir başkası gelir. Bir adım atsanız, "geç...
Piyasanın tek yönlü rasyonel beklenti veya dayatmaları ile siyasetin doğası ve öncelikleri her zaman örtüşmez. Piyasanın bir ihtiyacını karşılasanız, bir başkası gelir. Bir adım atsanız, "geç kalındı" derler. Bir adım daha atsanız, "yeterli gelmedi" diye yakınırlar. Bir bahaneyi kaldırsanız, "sonraki riskleri biz bilemeyiz, devlet düşünseydi" çıkışını yaparlar. Yani... Piyasayı gözetmek esas olsa da siyaset orta-uzun vadeyi, seçmeni ve seçim kazanma gerekliliğini de düşünerek çoklu dengeyi kurmak zorundadır.
"Faiz artırılsa, piyasa tatmin olur mu?" Cevap... "Bir süre yatışır ama hayır!" Peki, bir diğer soru... "Hangi orandaki faiz artışı kuru aşağıya çeker?" Cevap... "Belirsiz ama piyasa şok faiz ister." Bu tür bir karar, ekonomiyi tümüyle kilitler. Duran ekonomi, gelir üretemez, büyüme eğilimini koruyamaz, enflasyon katılığı bir anda kırılamaz.
Yani... Türkiye, doları birkaç kuruş aşağı çekeceğim diye, ekonominin çarklarını kilitleme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Faiz artışı, tek başına çare değildir. Ekonomi, bütüncül yönetim yaklaşımı ve eşgüdümlü çalışma ister. Bankacılık sisteminin etkinliği, kredi piyasasının hareketliliği, kamu maliyesinin disiplini, Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı yolunda güven veren duruşu ve bütün bunları çepeçevre saran siyasi kararlılık ve istikrar... Denklemin herhangi bir unsuruna yönelik müdahale geçici sonuçlar üretse de kalıcı denge kurulmasına hizmet etmez.
Netice olarak... Türkiye ekonomisi, tek haneli enflasyon, tek haneli faiz, tek haneli cari açık hedefine yönelen siyasi iradeyi görerek karar vermek, anlık dalgalanmalarda telaşa kapılmamak durumunda. Aynı şekilde OHAL... İsmi üzerinde olağandışı yönetim gerekliliklerini ifade etmekte. Türkiye hızla olağanlaşma ihtiyacı içinde. Olağan şartlar için, olağanüstü önemdeki seçimlerden sağ salim geçilmesi ise mutlak çözüm...
‘Mevlâ Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler’
28 Mart 2024 | 250 Okunma
İstanbul’a açılacak telefon! Hal hatır için mi, Yürekler ağızda mı?
26 Mart 2024 | 749 Okunma
Başkent, ‘hizmete susamış!’
24 Mart 2024 | 219 Okunma
CHP’nin Acısı
23 Mart 2024 | 275 Okunma
Ekonomi... Talepler! Ama nasıl?
21 Mart 2024 | 247 Okunma
TÜM YAZILARI