Büyükelçi Bass’in son marifeti!

ABD'nin gitmekte olan Ankara Büyükelçisi John Bass'le ilgili süreç sanılandan karmaşık hal alıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ısrarlı şekilde Bass'in, iki ülke ilişkilerine zarar verdiğini vurgularken...

ABD'nin gitmekte olan Ankara Büyükelçisi John Bass'le ilgili süreç sanılandan karmaşık hal alıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ısrarlı şekilde Bass'in, iki ülke ilişkilerine zarar verdiğini vurgularken, ABD yönetimi Bass'e sahip çıkmayı yeğliyor.
Peki ama neden? Aslında bunun çok nedeni var. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin özüne dokunuyor. Her şeyden önce Büyükelçi Bass, "eski yönetimi" temsil ediyor. Sadece atanma zamanlaması ile değil zihni kodları ile de durum böyle. ABD'nin küresel sistemdeki konumu ve müttefiklik ilişkisinin doğası gereği büyükelçileri, özgül ağırlığı yüksek diplomatlar olarak kabul ediliyor.
Lakin Bass için Ankara'daki durum uzun süredir böyle değildi.
Söylemleri ile eylemleri arasındaki uyumsuzluk, Washington'ı manipüle ettiğine ilişkin genel kanaat yüzünden Bass'in kişisel karşılığı kalmamıştı.
Üstelik Trump'ın başkan seçilmesi ile birlikte John Bass ve ekibi Ankara'daki diplomatik ömürlerinin bittiğini her fırsatta hissettiriyordu.
ABD başkentindeki ekip çekişmeleri, eski yönetimin temsilcilerinin varlığını sürdürmesi, Ankara Büyükelçiliği'ndeki karamsar havayı birdenbire dağıttı. Bass ve arkadaşları, "en geniş yelpazeye açılma" tercihini terk ederek alışıldığı üzere marjinal gruplarla görüşmeye, muhalif tüm unsurları desteklemeye yöneldi. Bir yere kadar anlaşılabilir sayılan bu tarz giderek "Hükümet'e yakın" diye tanımladıkları kişi ve kurumlara karşı olumsuz bir tavra da dönüştü.

***

Vize işlemlerinin askıya alınması da esasen Bass'in yaklaşımından kaynaklandı.
Evet, bu kararı Bass'in tek başına almadığı savunuldu. Zaten sorunlu durum tam da bu idi. Bir başka ifade ile Bass, Ankara'da kaybettiği ağırlığını, Ankara'nın Washington'a karşı duruşu gibi yansıtmak için uğraştı.
Adalet ve İçişleri bakanlıkları başta olmak üzere kritik devlet kurumları Bass'i, açık ve samimi bulmadığı için, işbirliğinin düzeyini sınırlandırdı. Tabiatıyla ABD'nin, YPG terör örgütü ve FETÖ'ye yakınlığı ile bir kamu bankası üzerine kurguladığı operasyonlar da ABD Büyükelçisi'nin muhataplık düzeyini aşağıya çekti.
Gelinen aşamada, Büyükelçi Bass'in "vizelerin durdurulması kararını aldırdığı" rahatlıkla söylenebilir. Kuşkusuz ABD Dışişleri Bakanlığı da Bass'e sahip çıkma görüntüsü altında, göreve gelecek yeni büyükelçinin pozisyonunu zayıflatmamak adına taktik açıklamalar da yaptı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran, İsrail... Madalyonun iki yüzü! 16 Nisan 2024 | 28 Okunma Dönüm noktaları ve Devlet Bey... 13 Nisan 2024 | 454 Okunma Sü uyur, düşman uyumaz! 11 Nisan 2024 | 168 Okunma Değişim… CHP mi değişti, seçmen mi? 09 Nisan 2024 | 194 Okunma ‘ÖnYargı’tay’ olmasın! 06 Nisan 2024 | 169 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar