Torrent’e insafsızlık ve Dilmen’in dersi...
Eskiden “yaptıkları açık haksızlığa, insafsızlığa” kızıyordum, şimdi artık gülüyorum. Zira, “bulmuşlar Torrent’i” vur babam vur… Onca transferi yaptırdıktan...
Eskiden “yaptıkları açık haksızlığa, insafsızlığa” kızıyordum, şimdi artık gülüyorum. Zira, “bulmuşlar Torrent’i” vur babam vur…
Onca transferi yaptırdıktan (Açalım parantez; “Ey bazı anlı şanlı ve de Torrent konusunda ateşli Galatasaraylı yorumcular, Işıtan Gün Raporu konusunda çok sessizsiniz, neden?” Ve, kapatalım parantezi), takımını kurduktan, sezon başı bütün hazırlıkları yaptıktan sonra… Süper Lig’e başlayan, 20 maçta liderden 27 puan geride ve 12’ncilikte iken, bayrak elinden alınıp Torrent’e verilen, Fatih Terim’in “enkaz takımı, enkaz futbolu ile bıraktığı enkazı ortada iken” sesi sedası çıkmayanlar, şimdi Torrent’e karşı “Galatasaray kahramanı” kesildiler; alkışlar…
Bu yorumcularımızdan birinden “bir örnek” vereyim… Adam, ikinci yarıda “Millî takımdan geldim, ağrım var, yoruldum, beni oyundan al” diyor, bir diğeri “Sakatlıktan yeni çıktım, ağrım gene başladı beni çıkar Hoca’m” diyor, Hoca onları oyundan alıyor… Yorumcumuz, maç sonrası TV ekranında daha koltuğa oturur oturmaz “Bu nasıl hoca, takım 2-0 galip, sahanın en iyi oyuncularından ikisini oyundan aldı, takımın hızını kesti. Rakip...