Şenol Hoca'ya mesajımdır!..
Kendine de, Caner'e de, Millî Takım’a da, TV ekranı başındaki milyonlarca Türk'e de "nasıl bir çile çektirdiğinin" farkına artık var ve "yapman gerekeni" yap!..
Bu millet, sana "onca milyon avro maaşı, bu sonucu alasın" diye mi veriyor?..
Maçtan sonraki "eveleme gevelemeler" sana da, Türk Millî Takımı'na da yakıştı mı?..
------
Sonunda "Sen" ettin edeceğini, ama ne yazık ki, "Türkiye" buldu, Şenol Hoca’m!..
Millî Takım, senin takımın değil, bu milletin, hepimizin takımı!..
Millî Takım ile "oyun oynamaya" kalkamazsın!..
"Ay yıldızlı forma" için, ister özel olsun, ister resmî, ister Dünya Şampiyonası olsun, ister UEFA Uluslar Ligi, her maçında alınacak sonuç önemlidir ve de hele hele işin sonunda "Uluslararası alanda küme düşme var" ise!..
Ne yazık ki, bütün uyarılarımıza rağmen, "İnadım inat" dedin ve de "torba kadro / çorba taktik" uygulaması ile Türkiye'yi "iki takımla girse, birinin birinci, birinin ikinci olabileceği" bir grupta "sonuncu yaparak" küme düşürdün; seneye Lüksemburglarla, Güney Kıbrıslarla, Estonyalarla, Ermenistanlarla, Karabağlarla, Gürcistanlarla, Kosovalarla oynar ve de bol bol galibiyet alırsın artık; çok yaşayasın emi!..