Rusya kötüydü ya Türkiye?..
Kendi sahasında "beceriksiz" ve "kötü oynayan" Rus takımını yenemedik ve UEFA Uluslar Ligi'nde "gruptan lider olarak çıkmayı" Kaf Dağı'nın ardında bıraktık; oraya varabilmek için artık Zümrüdüanka kuşu olmak lazım!..
Kendi sahasında "beceriksiz" ve "kötü oynayan" Rus takımını yenemedik ve UEFA Uluslar Ligi'nde "gruptan lider olarak çıkmayı" Kaf Dağı'nın ardında bıraktık; oraya varabilmek için artık Zümrüdüanka kuşu lâzım!..
Bir defa, maça "tertip" olarak da, "taktik" olarak da "korkarak" çıktık. İlk yarıda Rusların "biraz becerikli" adamları olsaydı, devreyi en az 3 farklı bir skorla kapatırlardı; beceremediler!..
İkinci yarıda "Türk takımında bir adamın değişmesi ile" ve o adamla baş edemeyerek, maçı kaybedecek duruma düşecek kadar "kalitesi düşük" bir takım olduklarını ortaya koydular; onları direkler ve kalecileri kurtardı!..
Tıpkı Almanya-Türkiye maçı gibi, bu karşılaşma da "orta sahada top kaybı ve kaptırma yarışı" hâlinde geçti. Bir ara "tenis maçı seyreder gibi" olduk; onlar bize, biz onlara top ikram ede ede, ekran başındaki bizleri güldürdüler!..
Maç sonrasında, ekranlardaki programlarda yorumcularımızın çoğunun "Millî takımımızı övmek için" yarıştığını dinledim, dün sabah gazetelerde de "benzer yorumlar" okudum!..