“Mustafa Başkan” düşmandı; şimdi de Torrent ve Burak Başkan!..

Güldürüyorlar beni… “Futbolculuktan teknik adamlığa atlayıp da, ‘orada da dikiş tutturamayınca’ TV ekranlarında ‘futbol yorumculuğuna’ atlayanların” bazıları…

“Bazıları” kimler; Galatasaray’ın hocası T0orrent’i “futbol bilmez sayıp” yerden yere vurmaya kalkışanlar!..

Onlar “yazmaya ve söylemeye” bıkmıyorlar, ben de “bıkmadan, usanmadan” yazıyorum, yazacağım…

Bugün “Dünya futbolunun ‘en gözde’ beş teknik direktöründen birine yıllar yılı yardımcılık, dahası onun, ‘rakibi seyretme, analiz etme ve kendisine ışık tutma’ görevini verdiği” Torrent “futbolu bilmiyor” da, sizler biliyorsunuz; öyle mi?..

“Giden hocayı severliğinize” bir diyeceğim yok, Galatasaray’ın “ecel terleri döken” başkanına “düşman” diyene kadar, ben de onu severdim, hem de çok, “sonuna kadar” savunurdum da… Ama rahmetli Mustafa Başkan’a “insanlık vicdanını yaralayan” çok haksız “düşman” ithamının sonrasında ve de “özür bile dilemeyince” işte “o sevgi” uçtu, gitti. Ve benim için O, “zengin kariyerine saygı duyduğum ‘eski’ bir teknik direktör” olarak kaldı, o kadar!..

Evet, “Terimseverliğinize bir diyeceğim” yok; ama, “onun gitmesinde zerre kadar rolü olmayan” Torrent’e, geldiğinden...