“İnsan olun ve insanca davranın”

İktidar partisindeki genel başkan değişikliği; hükümetin istifası, yeni hükümetin kurulması gibi eskiden bir ay süren işler artık üç beş günde bitiyor.
Bu siyasi trafik nedeniyle İstanbul’da yapılan çok önemli bir zirveye yeteri kadar yer ayıramadık. 60 devlet başkanının katıldığı, 164 ülkenin temsil edildiği zirvede ‘insanlığın acil sorunları’ görüşüldü. Yapılan açıklamalardan edindiğimiz bilgiler ürpertici. Her 9 kişiden birinin aç olduğu çarpık bir dünyada yaşıyoruz. 125 milyon insan yardıma muhtaç. 21 milyon insan mülteci ve sığınmacı, evsiz-yurtsuz. İnsanlık için en büyük yardımı ABD, İngiltere ve Türkiye yapıyormuş. İnsani bir konuda ilk üçte olmak gurur verici bir şey. 2002 yılında Türkiye’nin insani yardım miktarı 85 milyon dolar. Oysa bugün 7 milyar dolardan bahsediyoruz. Hem Türkiye hem de insani hassasiyetlerimiz gelişmiş. Millî gelire göre bakılırsa en fazla yardım veren ülkeyiz. AFAD, Kızılay ve TİKA başarılı işlere imza atıyorlar.
Zirvede ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin 140 ülkede insani yardım faaliyeti yürüttüğünü, bu yardımların 2014’te 6.4 milyar doları bulduğunu açıkladı. Bu gurur duyacağımız, insanlık onuruna-vicdanına karşı başımızı dik tutabileceğimiz bir tablodur. Zirvenin açılış töreninde barış grubu kurucusu Victor Ochen’in “Barış birlikten gelir. İnsan olun ve insanca davranın” sözleri her şeyin özeti âdeta.
Tarihin ilk Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Türkiye’nin lideri Erdoğan, “İftiharla belirmek isterim ki kapımızı hiçbir zaman insanlara, insanlığa kapatmayacağız” sözleri ile Batı dünyasına mesaj verdi. “Dünya beşten büyüktür. Basit aşıları tedarik edemediği için on binlerce çocuğun hayatını kaybetmesine seyirci kalan bir sistemde sorun var demektir” diyen Erdoğan, BM’yi eleştirdi. BM için reform çağrısını yineledi.
"Gezi zekâlılar", zirvede Erdoğan-Merkel mutabakatına uyuz oldular! Görüşmeden uzlaşı çıktı. Bu son gelişmelerden sonra AB liderlerinin Erdoğansız yol yürümemeyi öğrenmiş olduklarını sanıyorum. Yeni dönemde dış politikaya Sayın Cumhurbaşkanı bakacak. Dışarısı da Türkiye’ye baktığında Cumhurbaşkanı’nı görecek.