Yalan söyleyerek pişmanlık yasasını kullananlara sunulacak belgeler

15 Temmuz ülkeyi işgal etme hareketinden sonra, hâlâ daha pişmanlık yasasından faydalanarak veyahut da itirafçılık sebebiyle müebbetle yargılandığı halde, küçük bir ceza ile salınıverilen...

15 Temmuz ülkeyi işgal etme hareketinden sonra, hâlâ daha pişmanlık yasasından faydalanarak veyahut da itirafçılık sebebiyle müebbetle yargılandığı halde, küçük bir ceza ile salınıverilen örgüt mensupları, FETÖ mücadelesinde bir sulandırma mı var? Ya da yargıda mı bir problem var? Düşüncesini hasıl ediyor!!! 

Bu kadar ceza farklılıkları, FETÖ mücadelesinde bilinçsizce tespitler yapıldığını veyahut da FETÖ teşkilatını iyice tanıyabilecek kriterlerinin olmadığını düşündürüyor. Bu örgütün felsefesini, topografyasını, fizibilitesini, stratejisini iyice bilmeden mücadele edilmeyeceğini tekrar tekrar yazmıştım. 

Bu esrarengiz yapının öncelikle tespiti yapılıp, kriterleri belirlenip, sonra yargı ve cezalandırma yoluna gidilmesi ve üst ihanet tabakasından başlanması gerekir. Bütün bu ortaya çıkan FETÖ ihanetleri soru çalmadan tutun, kamu kurumlarının tamamını devletin elinden almaya kadar, adam infaz etmelerden, suikastlara kadar yapmış olduğu açık ihanetler ile hâlâ daha FETÖ’yü temize çıkarmaya çalışan safderun insanlarımızı, tekrar düşündürmek için FETO’nun açık ve net haçlı ittifakını, yeniden ele alıp anlatmamız gerekiyor. (Uyuyan bir insanı uyandırmak kolaydır, fakat uyuyor numarası yapanları uyandırmak, imkânsızdır.)

İtirafçılık ve pişmanlık yasasından yararlananlardan, pek çoğundan alınan cevaplar şöyle: Ahir zamanda gelecek en büyük salih zat, Kutbul Aktap kainat imamı FETÖ’dür. Enes Kanter gibi (Hoca efendi cehenneme gir dese girerim) Cebrail (a.s) ve Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile görüşmeden o bir iş yapmaz. F. Gülen’in darbe ile ilgisi yoktur, ona iftira atıyorlar. F. Gülen yaşlı biri, olanlardan haberi bile yoktur. Bu gibi ifadelerden anlaşıldığı gibi FETÖ’den kopmuş gibi görünseler bile, gönül bağları devam etmektedir, acınmaya layık kişiler değillerdir.

FETÖ’nün en açık ihanetini anlatan delillerden birisi, 1965 yılında henüz İzmir’e gelip, Kestane Pazarı Camii’nde Fethullah Hoca olarak ortaya çıkmadan bir yıl önce görev yapmış olduğu Edirne’de, Ermeni patriği Şinork Kalustyan’a yazmış olduğu 16 Mayıs 1965’de yazılan mektubun orijinalini, 4. kitabım olan “1966’dan 2016’ya FETÖ”de orijinal haliyle 12. baskıdan itibaren vardır. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Başkanımız, danışmanlarının ve parti yönetiminin dışındaki 81 milyonun düşüncelerini de dikkate almalıdır 10 Ekim 2018 | 10.322 Okunma FETÖ iltisaklı atamalar, halkın Erdoğan’a olan güvenini sarsıyor 09 Ekim 2018 | 14.925 Okunma Bütün kamu kurumlarında ve özellikle üniversitelerde FETÖMETRE uygulanmalıdır!!! 04 Ekim 2018 | 8.331 Okunma FETÖ yönetimi ablalara mı devredildi? 03 Ekim 2018 | 9.978 Okunma Gazeteci Yazarlar Vakfı, New York’ta paralel BM toplantısı yaptı 02 Ekim 2018 | 5.796 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar