‘‘Kimlik Siyaseti ve Azınlık Sorunu…’’ Kitap Tahlili…

Sentez Yayınlarından Aralık 2017’de çıkan ‘‘Kimlik Siyaseti ve Azınlık Sorunu, Felsefi Sorgulamalar’’ adlı eser son dönemde güncelliğini arttıran tartışmalı kavramaları ele alarak, özellikle Ortadoğu coğrafyasını şekillendiren kavramların önümüze sorun olarak çıkan nüvelerini tahlil etmektedir.

Eserin editörlüğünü üstlenen akademisyen ve bizatihi tedrisi rahlesinden geçtiğim, devlet bürokrasisi terbiyesi ve tecrübesini içselleştiren Yrd. Doç. Dr. Hüdayi SAYIN ve bir diğer değerli hocamız Eray YAĞANAK beylere, literatüre kattıkları bu özel eserden ötürü teşekkürlerimi sunarım. Eserin satır aralarında kitaba adını veren kavramları işlerken, kendisinden ders aldığım hocanın duruşu, hitabeti ve birikimi vasıtasıyla eserde geçen çalışmanın satır aralarını okuma imkânına ererek kendime ziyadesiyle pay çıkardım.

dönem dünya siyasetini meşgul eden ‘kimlik ve azınlık’ gibi kavramların aslında hangi sosyolojik komplikasyonlar neticesiyle vuku bulduğunu ve önümüze sorun olarak servis edildiğini anlamanın feyzine, mevcut eser vasıtasıyla ulaşmak zor değildir.

‘‘Kimlik Siyaseti ve Azınlık Sorunu…’’ konularını işlerken sığ, yüzeysel bakış açısının kolaycılığına kaçmadan, felsefik doktrinler ve öğretici metaforlarla zihin bulanıklığını gideren bir eğitici eser okuyucuyu karşılamaktadır.

Kwame Anthony Appiah’ın ‘‘Kimlik siyaseti insanı belli bir kimliğe hapseder’’ sözüyle başlayan eser; ‘göç olgusu’nu tasvir ederek, ‘‘Çok Kültürel Çalışmalar’’ kapsamında ‘‘Çok Kültürcü Felsefe, Çok Kültürlü Sorunlar, Ulusal Göçmenlik Sorunu, İstemli-İstemsiz Göç Sorunu, Yasal Göç Sorunu, Azınlık İçindeki- Azınlıklar Sorunu’’ gibi çalışmalarla konunun adeta ruh tahliline ışık tutmuştur.

Eray YAĞANAK hocamızın eserde ‘‘Ben ve Ötesi’’ çalışmasıyla ilginç noktalara dikkatimizi çekmektedir. Kimlik sorunu içerisinde ‘biz’i soran, ‘biz’i kim diye sorgulayan bakış açısıyla konunun anlam derinliğinde bilgiler sermektedir. ‘‘Kendi olmak ve kendilik’’ gibi kavramların derununda ulaştığınız cümle şu çarpıcılıkla sizi ikna etmektedir: ‘‘Herkes diğer herkesten bir kendilik (kimlik ve benlik) sahibi olmakla ayrılır.