Fo, özgürlükte çıtayı yükseltti

Anarşist, solcu, ateist sanatçı Dario Fo, komünist direnişçilerin efsanevi şarkısı “Bella Ciao” ile uğurlandı. Katafalka konduğu Milano’daki “Piccolo Teatro” sahnesinden alınarak Duomo katedralinin...

Anarşist, solcu, ateist sanatçı Dario Fo, komünist direnişçilerin efsanevi şarkısı “Bella Ciao” ile uğurlandı. Katafalka konduğu Milano’daki “Piccolo Teatro” sahnesinden alınarak Duomo katedralinin bulunduğu görkemli meydana “Bella Ciao” notaları eşliğinde getirilen Fo’ya burada, “laik” bir tören yapıldı. Sanatçının tek oğlu Jacopo törende babasına şu sözlerle veda etti:
“Annem (üç yıl önce ölen tiyatro sanatçısı Franca Rame) ve babam hayatta ne idilirse, sahnede de hep o oldular. Dario ve Franca’yı insanlar bu nedenle, sahici oldukları için sevdi. İkisi de çok baskı görmelerine rağmen hiç baş eğmedi. (Dario Fo) Kaybedecekleri bir şeyleri olmayan ve iktidarları olmayan insanların, gereğinde iktidarı ellerine geçirebileceklerini gösterdi.”
Solculuğu yüzünden yıllarca ABD’ye sokulmayan, ülkesinde faşist saldırılara maruz kalan, TV’lerde 15 yıl ekrandan men edilen Dario Fo, Vatikan’la da Katolik değerlerini hicvettiği “Mistero Buffo” (Gülünç Gizem) oyunu nedeniyle “papaz olmuştu”...
Dört koldan karşısına çıkartılan bu engellere rağmen duruşundan hiçbir dönemde taviz vermeyen ve gerek hayat, gerek sahne arkadaşı Rame ile eserlerini kıyıda köşede kalan küçük tiyatrolarda oynamaktan çekinmeyen Fo, olağanüstü yeteneği ve yaratıcılığı ile hep ayakta kalmayı başardı.
Özellikle bu gerekçeyle (“yerleşik düzen güçlerine meydan okuyarak ezilenlere onurlarını teslim eden ve tiyatroyu yenileyen sanat ruhu adına”) Fo’ya ’97’de Nobel Edebiyat Ödülü verilmişti.
70 yıllık sanat serüvenindeki bu tutarlı ve dirençli mücadelesi yüzünden İtalya, Fo’yu şimdi bir “özgürlük totemi” olarak uğurluyor.

Yozluğa tepki
Gazeteler arkasından şöyle şeyler yazıyor: “İktidara, bu ülkede özgürce kafa tutmanın maliyeti nedir.. bunu Fo’nun öyküsünden çıkarabilirsiniz. İtalya geçmişe nazaran bugün daha özgürse, bunu tiyatro ile edebiyatın aynı zamanda siyasi bir mücadele aracı olduğunu bize öğreten Dario Fo ve Franca Rame’ye borçluyuz.”
Soğuk savaşta Hıristiyan Demokratlara, ’90’larda Berlusconi’ye ve son dönemde sosyal demokrat Başbakan Renzi’ye eleştirilerini esirgemeyen Fo, sağdan sola siyasi yelpazenin yozluğuna ve dejenerasyonuna hep öfke duydu.
Berlusconi’nin iktidardan ayrılmasının Çizme’de hiçbir şeyi değiştirmediğini iddia eden sanatçı, Renzi’yi “Berlusconi’yi yargıdan kurtarmakla” suçluyordu. “İtalya başı sonu belli olmayan bir ‘mısır bulamacına’ (polenta) dönüştü” diyordu.
Fo’nun bu ağır eleştirilerine rağmen Renzi hiç kin gütmedi ve sanatçının arkasından güzel şeyler söyledi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
1921 Anayasası mı dediniz? 21 Nisan 2024 | 181 Okunma Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024 | 560 Okunma 31 Mart’ın bahsi 07 Nisan 2024 | 92 Okunma Kesik kulağın mesajı 31 Mart 2024 | 212 Okunma Sevgiliye Mektuplar 24 Mart 2024 | 74 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar