Çirkin kampanya

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel son olarak Türk hükümetinin “çirkin bir seçim kampanyası” yürüttüğünü, bunun Avrupa değerleriyle bağdaşmadığını söyledi....

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel son olarak Türk hükümetinin “çirkin bir seçim kampanyası” yürüttüğünü, bunun Avrupa değerleriyle bağdaşmadığını söyledi.
Gerçekten bu kerte çirkin bir referandum kampanyasının Avrupa’da -kendi içinde bir vaka olan Brexit dışında- nerede görüldüğünü düşündüm ve bir yanıt bulamadım.
İçerik bir yana...
Her şeyden önce böyle bir referandum uygulaması yok.
Bir tarafta kar beyaz boş “evet”ler...
Diğer yanda çekici olmayan renkler arasından bilhassa seçilmiş kahverengi “hayır”lar...
Ona buna “Vay... sübliminal mesaj mı?” diye musallat oluyorlar ya! İşte alın size en babasından sübliminal mesaj...
Püripak “evet”ler otomatik olarak makbul.
“Hayır”lar kafadan tükaka...
Pusula daha matbaadan çıkarken bu anlayışla çıkıyor. Böyle çift renkli boş pusula üzerinden yapılan bir oylamanın gerçekte “referandum” olmadığını bu köşede, o garip 2007 halkoylamasından bu yana kaç kez yazdım.
27 Ekim 2007 tarihli “Muz Cumhuriyeti Referandumu” başlıklı yazımda -misal- İtalya’da bir siyaset uzmanıyla bu konuda yaptığım bir sohbeti aktarmış; “Nasıl yani? Evet-Hayır’ları boş pusulalara mı attınız?” tepkisiyle dumur olan uzmanın gemlenemez şaşkınlığını anlatmıştım.

Böyle referandum olmaz
“İki farklı renkten oluşan boş pusula görülmemiş şey. Seçmen oy kabinine girdiğinde hangi sorulara oy verdiğini, tercihini ne adına yaptığını görmek zorundadır” diyen analist sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Anlattığınız türden bir oylamaya referandum denemez. Bunun adı olsa olsa plebisit olur. Yekten tek bir soru sorulmuştur örneğin: Monarşi mi, cumhuriyet mi... gibilerinden. Böyle bir durumda oy kâğıtları üzerinde ayrıca soruyu uzun uzun yazmanız gerekmez. Seçmenin önüne kestirmeden evet/hayır pusulasını dayayabilirsiniz. Referandum çok farklı bir şey. Referandumda kullanılan oy pusulası standart yani tek renk olmalı, sorulan soru açık seçik yazılmalı, seçmenler tarafından mutlaka okunabilir olmalıdır. Muhalefet liderleriniz, hukukçularınız böyle bir oylamaya nasıl geçit verdi?”
Bu sorunun yanıtını hâlâ kendime veremiyorum...
2010 referandumu dahil, 2007’den bugüne... Bu her istismara açık yönteme, muhalefet liderlerimiz ve hukukçularımız sahi nasıl geçit verdi?
Bırak “usulü” de, “esas”a gel diyeceksiniz.
Ama ünlü laftır; usul esası belirler!
Bu kampanya eğer bunca “çirkinleşebildiyse”, baş nedenlerinden biri bu referandumun “usulsüzlüğü”dür.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
1921 Anayasası mı dediniz? 21 Nisan 2024 | 181 Okunma Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024 | 561 Okunma 31 Mart’ın bahsi 07 Nisan 2024 | 92 Okunma Kesik kulağın mesajı 31 Mart 2024 | 212 Okunma Sevgiliye Mektuplar 24 Mart 2024 | 74 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar