Onlar ayaktayken secde eder gibiydiler
Ben öyle insanlar tanıdım ki siz onları hiç görmediniz. Hiç tanınmadılar. Ne televizyonda, ne gazetede, ne dergide ne de radyolarda oldular. Rabbani bir hayat sürdüler. Yüzleri nurdu. Sükûtları edepti....
Ben öyle insanlar tanıdım ki siz onları hiç görmediniz. Hiç tanınmadılar. Ne televizyonda, ne gazetede, ne dergide ne de radyolarda oldular. Rabbani bir hayat sürdüler.
Yüzleri nurdu. Sükûtları edepti. Konuşmaları hikmetti. Tebessümü ihmal etmezlerdi. Kendilerine yapılan iyilikleri hiç unutmazlardı. Kendilerine yapılan kötülükleri ise hiç hatırlamadılar.
"Mü'minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekâtı öderler. Onlar ki, ırzlarını korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler. Onlar ki, namazlarını kılmaya devam ederler. İşte bunlar vâris olanların ta kendileridir." (Mü'minun/1-10).
YEMEK İÇİN YAŞAMAZLARDI
Onlar bu ayetlerde anlatılanın tıpatıp aynısıydılar, aynasıydılar. Kimsenin eline eteğine dokunmadılar. Yetim hakkına tenezzül etmediler. Haramdan aslandan kaçar gibi kaçtılar.
Gözyaşları yanaklarında derin iz...