İtibardan tasarruf olmaz sıra Turuncu Reis’te

Donald Trump, Beyaz Saray’ı renove etmek istiyormuş… New York Times geniş bir haber hazırlamış. Açık hava basın toplantılarının yapıldığı Gül Bahçesi’nin zeminini değiştirmek istiyor, “Zemini çim değil de böyle taş ya da daha kolay değişebilen bir malzeme ile kaplayın” demiş. Üzerinde dans da edilebilecek bir zemin olsunmuş. Herhalde basın toplantılarını zaman zaman sazlı sözlü yapacak. Zaten yakında basın toplantılarında goygoydan başka bir şey konuşulmayacak olabilir. Kurumu Amerika Körfezi yerine Meksika Körfezi dediği için Associated Press muhabiri basın toplantısına alınmayıverdi.

İşin ironik tarafı, Amerikan başkan yardımcısı JD Vance, Münih Güvenlik Konferansı’nda Avrupa’ya parmak sallayarak ifade özgürlüğü dersi veriyor, “Biz 10 sene boyunca Greta Thunberg’in azarlamalarına nasıl dayandık… Siz de bir kaç sene Elon Musk’a katlanıverin” diyordu. Sorsan radikal ifade özgürlüğü savunucuları ama ifade özgürlüğü kendi hoşlarına gitmeyen yerde bitiveriyor.

***

Neyse dönelim Beyaz Saray’a. Trump, “Oval ofise büyük bir avize asalım” demiş. Böyle gösterişli ışıl ışıl bir şey istiyormuş. Oval ofisin duvarına sabıka fotoğrafını astırdığını tüm dünya zaten gördü. O fotoğrafı o duvara asarak Trump, Amerikan liberal sistemine orta parmak gösteriyor. “Dur daha da görecekleriniz var” diyor.

Bir de ilk döneminden beri kafasında kendi Mar-a Lago’daki malikanesi gibi Beyaz Saray’a balo salonu inşa etmek varmış. Aşağı yukarı 100 milyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor. Başkanı üzeceğimize kafamızı kıralım, nedir ki elinin kiri.

***