Biz bu kafayla daha çok canavar kovalarız
2000’lerin başında kısa bir dönem, muhtemelen Türkiye IMF programında olduğu ve dış denetçilerce sürekli gözetim altında tutulduğu için hükümetin eşe dosta, çete reislerine para...
2000’lerin başında kısa bir dönem, muhtemelen Türkiye IMF programında olduğu ve dış denetçilerce sürekli gözetim altında tutulduğu için hükümetin eşe dosta, çete reislerine para saçamadığı kısa bir periyod hariç Türkiye’de enflasyonsuz bir dönem hatırlamıyorum.
90’ların sonlarında enflasyon, gazetelerde bir canavar olarak resmedilir, Türkiye’nin bir canavara karşı mücadele ettiği söylenirdi. Sanki bu enflasyon denen illetin bizimle bir alakası yoktu da başka bir dünyadan gelip bize musallat olmuştu. Enflasyondan böyle bir vakaymışçasına söz ediliyor, canavara karşı mücadele salık veriliyordu. Çoğu zaman kendimizi inkâr konusunda üzerimize yok.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi Nobel’i alma ümidiyle çıktığı yolda, hem yüksek faiz hem de yapışkan enflasyonla baş başayız.
Erdoğan ekonomi deneyi neredeyse iflasla sonuçlanmaya yüz tutunca, ekonominin başına Mehmet Şimşek’i koydu. O zaman bu zamandır ekonomiden pek bahsetmiyor. Ara ara bazı aylar enflasyon TÜİK’in de ittirmesiyle bir çıt düşük gelirse, “ben diyorum faiz inince enflasyon iner” deyiveriyor.
Türkiye’de şu anda her şey Sayın Cumhurbaşkanı’nın tensipleriyle yürüyor, sanki ekonomi yönetimi hariç. Dış güçler bahanesi şu anda kullanışlı değil, bir ara deprem bahane edildi, o bahanenin de kullanım süresi tükendi. Millet öldüğüyle evsiz kaldığıyla kaldı.