Değişim, siyaset ve şantaj

Türkiye’nin yakın gelecekte üstleneceği rol ya da roller üzerine konuşurken, birkaç önemli engelin, hem zihinlerde, hem de pratikte aşılması gerekiyor. Aksi takdirde geçmişin kodlarının yeniden...

Türkiye’nin yakın gelecekte üstleneceği rol ya da roller üzerine konuşurken, birkaç önemli engelin, hem zihinlerde, hem de pratikte aşılması gerekiyor. Aksi takdirde geçmişin kodlarının yeniden ‘hortlaması’ ve sistemde güç kazanması işten bile değil.

Değişim, kendi dinamikleri gereği, zaman zaman kendisini taşıyan aktörleri ya tasfiye eder ya da onların da kendisini değiştirmesini dayatır. O ana kadar değişimde önemli rol oynasalar bile, bir sonraki sürecin mantığını ve özelliklerini kavrayamadığı, taşıyamadığı veya öngöremediği için oyun dışı kalanlar, hızla karşı cepheye düşebilir.

Öte yandan gidişatı gözden geçirebilme ve bir gelecek tasavvuru inşa edebilme kabiliyeti olanlar da, yeni dönemin eskimeyen aktörleri olarak sahnede yerini alır. 

Bunlarda şaşılacak birşey yok. Yakın tarihimizde bunlara dair nice örnek var ve neredeyse hepsinde değişimin karşısında yer alanlar unutulup gidenler oldular. Adnan Menderes nasıl anılıyor, Turgut Özal’ı kimler nasıl hatırlıyor, Necmettin Erbakan’la ilgili bugün neler konuşuyoruz? Öte yandan mevcudu ne pahasına olursa olsun koruma arzusunda olanları hatırlamıyoruz bile.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstikrarsızlığın kaynağı Erdoğan mı? 18 Nisan 2016 | 1.242 Okunma İslam dünyası daha ne yaşamalı! 16 Nisan 2016 | 316 Okunma Obama mı Erdoğan mı merak ediliyor? 02 Nisan 2016 | 638 Okunma Erdoğan, Türkiye ve özgüven 31 Mart 2016 | 645 Okunma Olağan şüpheli Erdoğan! 24 Mart 2016 | 4.571 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar