Dediğim gibi ufukta sandık var. Peki şimdi ne yapılmalı?

Türkiye'de hem biz gazetecilerin hem de akademisyenlerin en çok yaptıkları hata, objektif olması gereken tespitlerle, sübjektif temennileri birbirine karıştırıp bulamaç haline getirmek. Bu açıdan çok kötü bir noktadayız...

Temennilerini objektif tespit gibi suna suna bu memleketin neredeyse bütün köşe yazarları ve yorumcuları maalesef güçlerini ve etkilerini kaybettiler. Önemli bir kısmı da tamamen duygularına teslim olup marjinal hale geldiler.

Türk medyasının hem iktidar hem muhalefet kanadı için durum böyle. Basın hayatımız dünyada da yaygın olan post-truth aşamasında da değil. Bildiğimiz anti-truth gölünde debeleniyor. Giderek daha fazla insan, kendi uydurduğu komplo teorilerine inanıyor bu ülkede.

TEMENNİ DEĞİL, TESPİT

Mesela pazartesi günkü yazım yalın bir tespitti. 2 Haziran 2019’da İstanbul seçimlerinin YSK kararıyla yenilenebileceği ihtimalini kaleme aldım. Somut bilgilere dayalı bir tahminde bulundum. Tıpkı bir sismoloğun deprem olma ihtimalini haber vermesi gibi...

Nitekim önce pazartesi Başkan Erdoğan’ın Rusya’ya giderken yaptığı açıklamalar, sonra dün AK Parti’nin resmi başvurusu ve ardından Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla iktidar cephesinin İstanbul için yeniden seçim isteyeceği anlaşılmış oldu.

İki gündür hemen her partiden, uluslararası basından ve Batılı diplomatlardan telefonlar alıyorum. Özellikle Batılı diplomatlarla olan temaslarımı da bu köşede yazacağım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan'ın zaferi ve CHP'de yaşanacaklar... 29 Mayıs 2023 | 1.558 Okunma Anneme dair… 28 Mayıs 2023 | 394 Okunma Dört bir yandan kuşattılar 25 Mayıs 2023 | 906 Okunma Millet İttifakı ve Selahattin Demirtaş meselesi 22 Mayıs 2023 | 1.085 Okunma Sinan Oğan kilit bir siyasi aktör mü hakikaten? 19 Mayıs 2023 | 719 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar