15 Temmuz'a karşı azgın şımarıklık

15 Temmuz askeri darbe teşebbüsüne Türkiye toplumunun sokaklara çıkarak direnişi gerçek bir destandı. Kurtuluş Savaşı’mız gibi bir destan. Elinde hiçbir silahı olmayan bu halk, ölüm pahasına demokrasiyi ve vatanını korumak için darbeci ve işgalci askerlerin karşısına çıktı.

Çok büyük bir cesaret tablosudur bu. Ülkemizi defalarca mahvetmiş darbecilere karşı Türkiye tarihinde olmayan bir sivil ve demokratik ayaklanmadır.

Ancak şimdi bakıyorum, darbeci askerlere karşı soylu bir halk isyanı olan 15 Temmuz, “Yok afişti mafişti. Yok kontrollüydü, tiyatroydu”denilerek sulandırılmaya çalışılıyor.

Ben buna isyan ediyorum!

Bu halkın çok büyük çoğunluğu da asla böyle bir çarpıtmaya izin vermez.

Artık yeter bu azgın şımarıklık...

O AFİŞ DEĞİL, O AFİŞE KARŞI ÇIKMAK ASKERE HAKARET

ÜZERİNDE 15 Temmuz darbecilerine isyan eden kahraman vatandaşların bulunduğu, arkada Boğaz Köprüsü’nün göründüğü afiş kıyamet kopardı. Neymiş? Askerin morali bozuluyormuş...

Hakikaten bu ülkede militarizmin köklerini kazımak tahmin edilenden güç! Bazılarının kafasında asker resmi dahi hâlâ öyle büyük bir tabu ki! Zannedersin kutsallarına saldırı var!

Yahu görevini yapan, vatanına bağlı bir askerin morali, 15 Temmuz’da gözü dönmüşçesine sokaklara çıkıp kendi halkına ateş eden o asker kılıklı teröristleri hatırlamakla bozulacaksa yandık!

Yani gerçekleri görünce morali bozulan askerlere mi emanetiz biz? Bence bu, her şeyden önce cesurca terör örgütleriyle savaşan askerimize hakarettir!