Ne yapmalı?

Bu sütunda belli bir hedefe yönelen beş yazı çıktı. Bu altıncısı. Hedef “Hududullah çerçevesinde vücut bulacak bir sistemdi”. Bu ahlâk nizamı, âdil düzen vb. olabilir. Günümüzde...

Bu sütunda belli bir hedefe yönelen beş yazı çıktı. Bu altıncısı. Hedef “Hududullah çerçevesinde vücut bulacak bir sistemdi”. Bu ahlâk nizamı, âdil düzen vb. olabilir. Günümüzde pek çok mahfilde dile getirilen “İslâm medeniyetinin yeniden ihya ve inşası” özlemi de aynı gayeye yöneliktir.

Yakın tarihte birçok düşünür bu hedefe dair imal-i fikr etmiştir. Burada iki ismi anacağım ki onlar da “ilk adım”ın “eğitim” olacağını söylüyor. İsmet Özel’in “Cuma Mektupları-I”nın (1989) son yazısı “Bu Saatten Sonra Ne Yapılır?” başlığını taşıyor. O da “Ne yapmalı?” sorusuna cevap arıyor. İsmet Bey günümüzden 30 yıl önce adını andığımız yazısında şöyle diyor:

“Hiçbir savaş hassa alaylarıyla kazanılmaz. Çünkü hiçbir ordu hassa alaylarından ibaret değildir. Yine de bir galibiyetin temelli, sürekli ve verimli duruma gelişi hassa alaylarının mahiyeti, niteliği ve kuvvetiyle bağlantılıdır. Savaşı kazanan hassa alayı değildir, ama hassa alayına sahip olmayanın savaşı kazanması bahis konusu bile olmaz.... ..... Bugün Türkiye’de Müslümanların ülkedeki hassa alayları oldukları belirginlik kazanmıştır. Artık hassa alaylarının mahiyeti, niteliği ve kuvveti bir mesele olarak önümüzdedir. Bilinmesi gereken ilk husus önde gelen görevin iktidara el koymak olmadığı ve Türkiye’deki Müslümanların gücün ne uğruna kullanılacağı konusunda bütün öteki yurtsever unsurlarla ortaklaşa bir anlayışa varmaları olduğudur. Bunun için her kademede bilim kurulları teşkil edilmeli ve bu kurullar siyasi tavrın hangi verimlere açık olduğunu ortaya koyacak yeterliliğe ulaşmalıdır..... Böyle bir başarıyı siyasi gücün bilgiyle beslenmesi temin edebilir. Hangi bilgi mi? Dünyevî ve uhrevî bütün bilgiler.”

İsmet Bey’in cümlelerini didiklemenin mânası yok. Hassa alayı, güç temerküzü, öteki yurtsever unsurlar gibi hususları cedel vadisine taşımak hüner değil. İsmet Bey açık ve anlaşılır, bir o kadar önemli noktalara temas etmiş ve 30 yıl öncesinde yürünecek yolu göstermiş. Ama kendisi hep tekrar ederdi: Önce refik, sonra tarik.

Prof. Dr. Teoman Duralı “Çağdaş Küresel Medeniyet, Dergâh Yay. 2000” adlı eserinin sonuna “Ümit” başlığı ile bir bölüm eklemiş. Bu bölümde “Ne yapmalı?” sorusuna cevap veriyor. Duralı şöyle diyor:

“İslâm Allah tebliği verisidir. Buna karşılık, daha önce de çeşitli vesilelerle bildirilmiş olduğu üzere ideoloji insan dimağının eseri olan felsefe-bilim çıkışlıdır. Bu ikisi şu halde birbirine zıttır..... Ne İslâm’ı ideolojileştirebilirsiniz ne de ideolojiyi İslâmileştirmeye mezunsunuz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Evvelbahar 24 Nisan 2024 | 168 Okunma Köprü 17 Nisan 2024 | 151 Okunma Huşû 10 Nisan 2024 | 57 Okunma Ver kurtul 03 Nisan 2024 | 557 Okunma Nasip 27 Mart 2024 | 343 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar