Yıkımı görüp, o soruyu haykırmamak imkansız: Bunu kendimize neden yaptık?

Pazarcık’tan; depremin merkezinden başlayarak ilerliyoruz. Yıkım büyük biliyoruz ama merkezlere gelmeden çok anlaşılmıyor. Şehirlerarası yollarda ve şehir girişlerinde nisbeten az bina yıkılmış....

Pazarcık’tan; depremin merkezinden başlayarak ilerliyoruz. Yıkım büyük biliyoruz ama merkezlere gelmeden çok anlaşılmıyor. Şehirlerarası yollarda ve şehir girişlerinde nisbeten az bina yıkılmış. Gerçeği biliyorum ama yine de içimden “İnşallah hepsi bu kadardır” diye geçiriyorum. Hepsi o kadar değil tabii. Araba şehre doğru ilerledikçe; Maraş, daha doğrusu Maraş’tan geride kalanlar göründükçe kelimeler kifayetsiz kalmaya başlıyor.

1-004.jpg

Pazarcık’ta depremzedeyle oturuyoruz. Adı Celal… Depremden altı kişi kurtulmuşlar. O saatte yağmur, soğuk başka çare yok. Hemen işlettiği büfeye koşmuş. Gün ağarmadan çay ve gözleme dağıtarak hem depremzede hem gönüllü olmuş

Yusuf Ziya Cömert’le ve arkadaşlarımızla dolaşıyoruz, ölümün en apansız geldiği şehirleri… Kime selam versek bir acı hikaye… Yakınları, arkadaşları, komşuları ölmüş....

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni anayasa bir vizyon ister ama ortada bundan eser yok 25 Nisan 2024 | 200 Okunma Seçmen Erdoğan’a ‘dost mesajı’ mı verdi, dönüşsüz bir yola mı çıktı? 22 Nisan 2024 | 3.348 Okunma Kırılgan dünyanın sorumsuz liderleri 15 Nisan 2024 | 291 Okunma Erdoğan, seçmenin ne demek istediğini tabii ki anladı... 11 Nisan 2024 | 830 Okunma Erdoğan’ın kendisiyle yapacağı toplantıdan ne sonuç çıkacak! 08 Nisan 2024 | 977 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar